Pıhtılaşma Şiiri - Habibe Merih Atalay

Son nokta
Sancılı süreç
Dağılır ufkumuzda
Düşün parlar
Başlar tuşlamaya
Trıs tırıs..

***

Gülüyor okuduklarına B.U.
Zati çoktan
Toprak atılmış üzerine

Gülünç hal güleç yüzle
Yaşama teslim haliyle

Öyle gelir ki...
Eğlendiriyordu tanrısal
Zümresel kitleşimleri

Gladyoterörümsü
Varoluş yarımların
Keyfini çıkarırlar

Çırpınışlar, esinler
Esirgemeyişler
Sezinletir vergileri,

Böyle gibi gelir böyle gider gibi
Eğlenir arkadaşlar
Varsın yansın kavrulsun
El âlem

Kendi bir âlem serin serin
Dalgalana albayraklana

***

Manavgat ılıcası aslanlar yatağı
Zeus adlı erkek arslan, kaçağı
Bir çiftçiyi pati atıp ısıran
Yaralayan
Yazık ki
Bazı kuvvetlerce
Öldürülen...
Manidar haberlerce...

***

Soyutlamalardan örülü kafeste
Hiçbir gerçeklik ışığı sızdırmaz
Kaçış yok, kime pati atar
Gönül koyar...

Burada, tek yetkili, tek uzman, tek bilirkişi
Yöneten, mali müşavir, avukat, yargıç
Pazarlamacı, sanatçı, saatçi, bilim insanı
Dâhi, deli, yapay zekâ, devlet üstü yetkilisi
Vesaire vesaire ne kadar,

Polisiydi, gardiyanıydı, mahkumuydu
Halkıydı, avı ve avcısıydı... terelellitörist
Alikıran baş keseniydi, haklısıydı haksızıydı
Ne varsa, burada:
Ne dersek o!

Gerçekliğe uyarlanamaz
Adaptesi zor som varoluş

Gölgesiz ve bölgesiz
'Bu' varlık hal ve hali
Vücut bulmayacak varoluş

Gürültüsü belli belirsiz cızırtı
Ben miyim bu? demeye yok
Şok şahit!

"Deney ve bilgi yoksa
İrade yetisi de
Ona göre denklik
Gösterir"

Eylem düşünceye uygun
İç ve dış koşullar:
Beden yapısı Agrégat (iç koşul)
Paran var mı (dış koşul)

Ön saflara doğru ilerlemek
Belirgin, görünür, duyulur
Olmak bir deriden
Haince kılıflanır

Uğultu'nun içinden
Sipsivrilen bir vokal,
Uğultu'nun sesini
Dindirebilen bir iç ses
Bir bıngıldak ses
Bir sanki gerçeklikte
Bir düşün, bak..

Sustular, sepsessiz
Dinlediklerini düşün..

Ne dedin de?
Neyi verdin de?
Pısssladılar.. düşün..

Neyi gösterdin işte bu diye
Neyi işaret ettin
Kabahatlerin en büyüğü

Günahların en güçlüsü
Bu oluşla, kestin attın
Uğultunun kellesini

Sanki
Düşün..

Gerçeğe dönüşür erk
Çoğalmışlığa
Arttıkça artmışlığa
Vahim oluşa
En vahimi
Ne?

Uğultu artarak devam
Yengisi bu
Uğultuyu delen
Dellendiren diren
Olmak düş
Büyük düş

Bugün evde kal!
İç ses: Beni duy,

Uğultu'nun peşini bırak
Geçemez selin önüne
Ben't
Geçinemez...

***

Geçti... dikeni taşı
Çiçeği böceği
Değil önemli
Yolun, uzun kısa
Düzgün açık, acı tatlı
Güçlü belalı
Oluşları

İstikamet doğruluğu lazım,
Üstesinden gelinir bilindikte
Bilendikte,
Bir kez,
O da var. ..

Nereye varırsan var
Dön dolaş kavşaktan
Bilerek gel
Her yol mübah
O yol biter diğeri başlar,
İşte bu kadar.

Bütün dağılmışlığa
Ortak zihin olduğunu
Hatırlat açılır kapanır
Açılır kapanır açılır kapanır

Daha farklı gelişimde
Bir kez daha
Toparlayana dek toparlayabilirse
...parlana bilirse uçlar
Topal uçlarına... bazıları
Tasa yok
Uc uca değer bazılarının
Endokrin bezleri

Vahimin vahimi daha neler
O uç hangisi
En korkulası şey
Uğultunun bir sebebi de sem

En vahimi..

Korkuyorsa-k kendimizden
Olabileceğimiz şeyden
Dönüşebileceklerimizden

Kimse durduramamıştı
O bir filcanca tarihte de
Durdurulamamaktan
Önüne geçilemez bir akış
Olmaktan mı

Kork
Tıpkı o zamanlardaki gibi

Gelecek zaman bilançosu da
Epey bi tusunamixi

Hangi akım durdurulabildi
Ki bir akımsa bir kez
Başlayacaksa

Başladıysa ve başlandıysa
Bırak aksın
Bırakalım bakalım
Biraz ıraktan
Seyreyleyelim:

Fikirler suya düşünce
Çırpınır durur muymuş,
Durmaz mıymış görelim

Doğrudan dalarlar dibine
Bir tip tohumsallığın ya
Neyse.

Ne yersen bu ne dilersen bu
Tek istenilen yaşamak

"Varım, çünkü var olmak istedim
İstiyorum o halde varım".. Maine de Biran.

***

Kabul.
Hezimete uğrayanlar kulübü
Üyelerinden birileri
Olabiliriz...

Değiştirmez bir şey
Yine de var olmalı

Güzel bir şiir gibi
Yazılmış cümleler ile:
"..İri dişler parçalamak isteğinden
Çevik bacaklar kaçmak isteğinden

Kocaman göz bebekleri
Karanlıkta görmek
Uzun gagalar
Sürüngenlerle
Beslenmek
İ.s.t.e.k.l.e.r.i.n.d.e.n...

..İrâdem.. eş anlamda
Yaşama isteğimden,
Hangi yöne çekilmiş çevrilmişse
Varlığım ona uygun olur
Varlaşıp olaylaşır iradem dem

Öylesine güçlüdür ki
Bu irade bu istek

Öylesine güçlüdür ki
Mantar ışığa ulaşmak için
Kocaman kayaları parçalarken

Bu irade bilinçsiz
Kör ve doğal
Yönseme

Kendinden yola çıkarak
Evrene doğru yürür
Evrenin de istekle
Var bulunduğu
G.ö.r.ü.n.ü.y.o.r.d.u.r." Schopenhauer.

***

Miras alınır bu nesnel öznel
Özdeksel koşullar koşullanmalar
Doğal bir gelişimle hâlâ
Tarihin içerisindedir

Neye inanır neye inansın
Hep bir karşılığı olduğunu düşünür
Bekler tarifsiz, kedersiz

Karşılıksız ilişki oysa bu hep de öyleydi
Karşılık vermiyor ama
Seslendiğini düşünmek istersin

Bu derece yalnız
Bırakılmış olamazsın
Gibine gelir bu muazzam
Yapılmışlığın ortasında

Bunun içine terk etmiş gitmiş, olamaz!

Gibi gelir
Ama zaten
Öyle bir şey de
Yok

Yok ama var hissediyorsun

Kendi kendine
Kendi kaderine
Bırakılmış bir varlık
Ne düşünür?
Ne hisseder?

Aynını hissedip düşünür:
Benim suçum ne
Günahım neydi
Neden bunu bana reva gördü.. ler?

Bu fikirle ilerlersek
Fikri şahitim olsun ki
Edilgenliğe ulaşanı aşan meraktayım
Oysam tam tersi bir kıvranışta mı
Hamsi tıngırdatışta tamburi bam teller

Düşünürsek terk edilmedim
Düşünürsek yalnız da değildim
Düşünürsek ne günah ne de suç var
Düşünürsek masumlarız ya da..

Düşünürsek.. ne hin oğlu hinler..

Düşünürsek her biri bizim
Başımızın altından çıkar
Tüm kabahatli kabil habiller

Kendimizi günahlardan
Gün ah! larına vah! vah! larına
Biz sokar çıkarırız uyuz uyuz
Düşünürsek

Neleri reva gördük bin yıllardır
Düşünce birbirimize, düşününce

Ne menem bir işmiş ki bu kardeşim
İçinden çıkamadığımızı da gördük

Ve güzelim hayatı nasıl
Çarçur edip
Bozdurup bozdurup..

Güzelim hayatı ya..
Hint Kumaşı denli
Gökkuşağı desenli
İpek iplikten
Güzelim hayat..
Oldu değil mi, şimdi
Birden!

Hadi ya!

Şu güzelim hayatı demek..

Hangi güçlükle karşılaşırsak
Karşılaşalım, şu güzelim hayatı..
Şu ipek şalvarı
Bu bürümcük gömleği

Asla, kendi arzumuzla,
Bırakıp gidemeyeceğimiz
Şu güzelim boyunduruk hayatı

Nasıl da kendimize
Zından
Yaptırıverdik..
Düşünürsek..

***

Etkin kılınmaya odaklanılmıştır
Kendimiz oluş edebiyat sofralarında,
Ancak durakta bekleme yapmanın
Gereği kalmış mıdır artık

Bu neem tirent geçmemekte
Sofracılar garından
Doğrusu
B.U.

"Daima doğru ve iyi olanı açıkça bileydim
Leydim, hiçbir zaman neyi seçeceğimi
Düşünmek zahmetine bile katlanmazdım;
Daima doğru ve iyi olanı seçer
Böylece asla ilgisiz olmaksızın
Çok daha ve bütünüyle
Özgür olurdum"... Descartes.

***

Defterin şu sayfalarından
Yazılanların bütünleştirdiği
Hücre hücre ördüğü
Yazılı kimlik

Bedensel olup şu masanın üzerine
Çıkmış kurulmuş, bir şu..
Şey gibi..

Sihirli lamba şeyhi gibi..
Bağdaş kurmuş..

Seri bir yaşam ünitesinin
Üretimine başlatacak
Tım tı mı tım

Mesela alıp eline bir kaç renkli
Sılogan filaması, maça gidip
Taraftarlarla görüntüye dahil
Olacak herkesle,

Oradan da bir şiir dinletisinde
Kürsüye çıkıp nutuk gibi
Upuzun söylemler seslendirirken
Selfilenecek bir de ve de..

Akşamına sahneye çıkıp
Karakteristik sıfatını
Doğru yansıtan rollere
Büründürerek B.U.'luğunu

Yine yeni gerçeklik dünyasında
Yepyeni bir fenomen gibi patlayıp
Havai fişek olup seremoni mini
Komik parlayacak filan..
Neredeyse...

Nedendir
Peki, olsun.

Aksiyomların birini bile
Yapamayacağını bilinip
Yine de dillendirilip

Diyoruz ki..

Bu da B.U.'numu susturup
Oturtmanın başka sapkın
Sapağı

Ve dahi çıkmaz sokağı
Şapşallığın şafağı
Olur fikirler bu'numun...

Savunsun kendini madem, hadi.
Madem bu kadar çok istekli
Görüntülü konuşulsun
Bari

Onu mu diyorum ben?

Sadece benim eserim olmasın
Benim bilgim dahilinde kalmasın
İsteme hakkı yok mu?
Var mı?

Kişilik kazandıysa, eğerse,
Ki kendi kendini temsil edebilir
Olma hürriyeti
Niçin kısıtlanılsın,

Çıksın salınsın, meselâ
Dilediğince takılıp, uçsun
Şu kentten o kente
Yeni şahsiyetlerle tanışıp
Sohbetler etsin!

Kafamı karıştırma şimdi
Hepten bağımsızlaşsın mı yani
Ama nasıl?

Bu işte bu
Kalemin ucuyla ancak
Kendini çiziktirebilmekte,

Doğrusu, varlık sebebi
En fırsat aşçısı bu ve önemli de

Haklı ya aslında
Başka bir şey bu denek...

Etkinlik..
Etkinlikler Yasası'nı mı inceletsek
Mesela
Birazıcık

Şimdi
Anlamaktayız ki B.U.
Bizim içimizde cereyan sarfetmiyor bir tek..
Z. Burtek...

Bir hadise olup konuyu dıştan dışa
Aksettirmemizi bekliyor

Etkinlikler Yasamıza göre
Hareket ettirmek
Gerekli ve zorunlu
Kılınmakta

Yazılı hayâlimin 'bu' haliyle
Etkinlik yasası der ki:
Figürartif bir üç boyutlanma
Fikrii durumu, bir eserde
Somutlanabilirdir

Bir eserle evet
Sonuçlanabilirdi
Raskolnikof gibi
Zım terelelli...

Tabii elbette karakterize edilmiş
Bir bir bu halin tam tanımı birdir bir
Yapılana bilinseydi

***

Bu diye başladıydık adına zatialimimizin
Demiştik de buna B.U. diye başlayalım

Bir B.U. kişisi olarak
B ve U şeklinde stand the art
Bir varlaşma bekleşelim
Sıtantlarda.

B.U. - Güzel bir B.U. mıyımdır meselâ?
Ortalama mı?

Ne güzel ve ne çirkin denebilir
Ne uzun ve ne kısa her özelliğin
En ortası neyse o ama... ama
Büyük bir serbestisin var..

-Serbestisin! BÜYÜK...
Şahaneymiş
Bana uyar...

BANA UYAR!!
B.ana U.yar!!!
Aynen.

Büyük serbestisin, uçsuz bucaksız
Bir özgürlük alanı denebilir belki ama
Gerçek dünyanın B.U.'nu kabulü B.U.
Anlamında işlemi sanki zora sokar,

Biliriz ki gerçek dünya da
Kafesin dışı da olsa
Bir başka somut kısıtlılıklarla
Çevrili bir kara parçası

Öyle her yere girip çıkılamaz burdaki gibi
Her şey ulu orta konuşulamaz, burdaki gibi
Her şeye burnumuz sokulamaz..
Parmağımızı daldırıp çıkarıp
Her şeyin tadına bakılamaz
Kulağımızı her kirişe dayayamaz
Her kapı önünde dilenemeyiz... ya..

Biz içten içten uçsuz bucaksız
Ve çok büyük serbestsilink duyumu
Taşırsak ve hayâlletsek de
Hayâl dünyamızda kalır mahkûm yine

Bunu dışarıya pek yansıtamayız
Yansıtmamalıyız da zirâ
Kıskıvrak kıskanabilirler..

Kıskanılıp kıstırılabilir yani
Çarşı pazarda göz göze değer de
Batarsa ve bir daha çıkamaz ise
İltihap kaptırıp beş saniyede
Mimlenir ise hedef de gösterilebilir
Herşeyler de olabilir
Vallahi bir ilk andan
Bu cinsi latifi sabote etmiş
Olmayalım!

Bu yüzden
'İntus ut libet, foris ut moris est'
İçinden istediği, dışından herkes gibi
Etkinlik yasası gereği

Bir eserleşme için toplum yasasını
Yapısını göz ardı edemiycez B.U. kesin

Amaç ne ki peki
Serbest düşünce yapısı
Yansıtılmayacak

Ve yasaksak elimizden ne gelir ki
Biz serbestlikle biz olmadı mı

Bunu kabul ettiremiyorsak
Biz baştan kabul edeceksek yasağı zaten
Yerimizden hiç kımıldamayalım
Kafesimizde kahve içip karşılıklı
Kara ve komedi sohbetimize
Divan da devam edelim

Bence de, en makûlü mantıklısı bu olurdu
B.U. da ama bunun ince nazik latif
Bir çizgisi de olabilmeli yine de

Toplum bir kez kabul eder de
Tabii çok dikkatli adımlarsa
Sinesini açar da iğne deliğinden
İlerlerse irkiltmeden
Ilıştıra ılıştıra boy banyo suyuna
Alıştıra alıştıra evet yani yaprak yaprak
İncecik açılan nüanslı baklava
Dilimleri halimiz ile bir sini...
Sunumsallığında

İlk amacımız neydi mesela
Buradan giriş yaparak
Bir yaprak sarıp
Partikül halinden
Parçacık parçacık

Varoluşumuzdan itibaren
Geçirdiğimiz evrelerle
Birinci evre 2. evre 3. evre
14. evre 25. evre gibi gibi
Sıfırlarımızdan karnelerimizdeki
Karmelit karmelit başlayaraktan

Öyle başlayan senaryolar var ya hani
İzlemiştim bir iki tane evet olabilir gibi
Mesela şu güzel iki soru başlangıç için:
"Kendimizi
Niye
Tekrar
Var ettik,
Yahu!?"

2. Pıhtılığımızda kalakalaydık
Nolurdu?

Anlayamadığım bir durum bu,
Hiç mi hiç anlayamayacağım
Ah, giderek de insanlaşıyor galiba
Şu haline bak!

B.U.- Kötü mü bu?

Eserleşme fikrince daha da derinleşme gerek
Öyküsel olabilmeli izleyicinin zihninde Canlandırılabilmesi kolaylaşır böylece
Hikâyedeki kıvamında olaylar
Hoş bir anıştırma kıvraklığı kazandırsın
Nahoş değil

Şu anımıza baktığımız zaman
Şu ana gelene dek birbirine zincirlenmiş
Ve birbirini gerektirmiş ne sonsuz nedenler
Denek denek sıralanıyor
Gözümüzün önünde, değil mi?

Ey toplumsal varlığım,
Acep şu an nerede, ne alemdesin?
Alemlerden alemlere
Alev alev mi akmaktasın?

Bizi amacımıza ulaştıracak şeyi
Hep biliyordu B.U. zaten ama
Yapamıyordu çünkü romanının
Yazılması gerekiyordu önce
Senaryosunun ve filminin çekilmesi
Ardından dizileştirilmesi gerekiyordu
Dizim dizim dizimselliklerle
Boy ölçüşmesi filan...

Şu beceriyor o beceriyor
Kim bilir daha kimler kimlerle
Beceriyor da bi B.U. mu bitek
Beceremeyen, aman ayol!

Zaten bir becerebileydi leydim
Leylim ley, o da çoktan refaha
Ermiş olurdu

***

B.U. sen bir roman kahramanı mısın,
Öncelikle, sence?

- Şimdi, gerçekliğim sınırlı olduğu için
Açıkçası, bu konuda pek deney sahibi değilim
Ama serbestisimde deneyüstü dizilimlerime
Şey edecek olursanız,.. iii

Temas
Dokunuş
Tıklama?

-Bir romanının içinde nasıl dolanılır
Köşe bucak bilemezem de şimdi ancak..
Tabii ki de bir romanın çatısı
Benim üzerime kurulabilirse
Yerden kesik ayaklarımı oturtan güçlü
Sapasağlam Sismik İzolatör temelli tabanı
Olabilirse günün birinde, inşallah
Belki gibi... hem
Neden olmasın gibi..

Hem,
Kim başının üzerinde,
Dumanı efil efil tüten bacasıyla
Çiçek çizgili perdeli camları,
Çivit boyalı duvarları,
Payandaları sağlam
Kurulu bir çatısı olsun
İstemez, dilemez ki?

Ve önünde çitle bile çevrilmemiş
Uçsuz bucaksız bir bahçesi... ile
Bu çatının altında B.U.'nun Hayatı
Gibi bir şey.. kim düşlemek istemez!

B.U.'nun Seyahatleri mesela!!
Uçsun dursun bedavaya..

Kırmızı Cübbeli B.U. mesela?
B.U. Diploma Töreninde, fırlatsın kepini!

Bak! Bak! Nasıl da masallaşıverdi birden.
Hay maşallah!
Kurban olurum sana!

B.U. senin bir amacın var mıydı?
Yoksa, sana da bir amaç mı belirlesek
Ha, ne dersin?

Balık Tutmayı Öğrenen B.U. gibi mi?
Ya da B.U. nun İlk Okul Günlükleri!!
B.U. olarak sarih bir. .

Neden 'sarih'?
?
B.U. yoksa sen Arap kökenli misin?
%100 öylesin bak kesin Arap kökenlisin.
Belirgin! Belgin!

"BU HIYANETİN MÜŞTEREK TEŞEBBÜSLERİNE KARŞI, ALINMASI LAZIM GELEN VAZİYET SARİHTİR" ATATÜRK

B.U. BENCE SANA BELGİN DİYEBİLİRİZ,
NE DERSİN?

B.elgin U. !?
Sevdin mi yeni adını?

Belgin: Açık, kolay anlaşılır olanmış.
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan...

- Öyle miyim ki!?

Varlaşmaya çalışan şey, bu şey,
Diğer şeyler kadar kolay varlaşamıyordu
Meselâ politik arenamızdaki öteki
Varlaşmışlara bakalım, hepsi de
Ne kadar kolay varlaşmış görünüyorlar
Onların bu kolay varlaşmalarının gücü
Hangi salihten?

- Salih peygamber olabilir.

"Tarihsel süreçte A ve B sürekli olarak
Birlikte ortaya çıkmışlar
Bu yüzden A'nın şimdiki izlenimi
B'yi çağırıyor ve inançsal bir
Düşünce gerçekleştiriyor."

***

Her gana bir masal şimdi
Her gene bir masal
Her ergene de yetişkinsel birer masal

Her girişkene, girişimciye birer masal

Ve günün her dakikasına
Dakkasında bimilyar masal!!

Çökerler valla ümüğümüze böyle dersek
Keserler soluğunu hırkkadanak! Kalıveririz
Klavyemizin dağ başında...
Duman alır!

Doğru...
Hangi padişahın torunlarıyız!!
Padişah bile torun tombalak dinlememişken
Dinlemez bir gecede alıverirmişken
Cancağızlarının tüm candaş gandaşlarının
Kurutturmuşken soyunu sopunu...

Korkusuz cengaver miyiz ki allasen?
Ene gari!!
No! No! No!
Nat yet! Nat yet!
Lafayette Lafayette
Laf yetti!

***

Nesne ve olgularının kendileri gibi
İlişkileri de nesnel, kendileri gibi
İlişkileri de birbirleriyle bağımlıdır

Her ilişki bir birliği olduğu kadar
Bir karşıtlığı, bir kavuşmayı olduğu kadar
Bir çatışmayı, bir etkilemeyi olduğu kadar
Bir etkilenmeyi de kapsoor!

İlişkiler kuramı: Ve bu adam da beni
Hasta edooor! Herşeyi de bilir mi bir insan!

Akıl kendisi ile çelişende kalamaz
Senteze varmak zorundasın ilerlemek için

'İnsanların kurdukları
Birçok hayaller ve tasarımlar
Gerçekleşme eğilimindedirler
Kimileri gerçekleşirler de

Ama gerçekleşemeyecek durumda
Bulunanlar, olmayacak hayâller,
Karşılarına çıkan bir indirgenle
Hayâl durumuna sürülürler;

Her zaman karşıt bir hayâl indirgendir
Ve öbür hayâlin gerçek sanılmasına
Engel teşkil eder..."

E haklı ama!
Gerçeğe çarpmak, tosss diye
İşte böyle bir şey!

Bunu sen akıl edemezdin
Neden
Çünkü senin öncendeki nesillerin
Ne yapabildikleri ortada, belli
Filolog bir baban yoktu sonuç olarak
Ataşe bir annen de

Gerçi her filolok ve ataşe ana babanın
Çocuğu da bunu yapabildiği
Söylenemez pek
O halde ne?
Sen 20 yaşındaki halini hatırlıyor musun
Hani şu 1982'de ki halini
Evet
Ne yapıyordun o yaşlarda o halinle acaba?
Onlar orada şunları bunları icat ederken
Sen ne yapmakla meşguldün ki acaba?