Pervane Misali Şiiri - Sahra Bilgen

Sahra Bilgen
9

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Pervane Misali

Rüzgârın ilk fısıltısıydı başlangıç…

Henüz zamanın nabzı atmamış, ışığın yolu belirginleşmemişti;
bir nefes dokundu evrene,
bir sır açıldı kelimelerin koynunda.

Kalbin derinlerinde saklanan o ince titreşim, görünmezden yükselen bir çağrıydı:
her harf bir kanat,
her anlam
suyun kendi yatağını arayışıydı.

Gizlerin kıyısında duran mana,
karanlığa inen bir merdiven gibi
bekledi kendisini
duyacak yürekleri.

İçimizde bir masumiyet sesi vardı;
geçmişin içinden yürüyen
kırılgan bir hatıra gibi.

Dillenmemiş nice sancı,
konuşmayı unutan nice söz
bir vuslat anını bekledi,
bir iç kapının aralanışını…

Ve sonunda, gönle değen
o ince tını
bir eşiğin üzerinde parladı.

Tenine değil,
kalbine dokunan bir sıcaklık
süzüldü yazının dokusuna.

Sessiz bir seher gibi
insanın içini hafifleten
bir ferahlık yayıldı çevreye.

Her yeni cümle,
iç dünyana açılan bir yol;
o yolun üzerinde de
toprağa düşen berrak bir izdi.

Hepsi birleşip
göğe doğru yükselen
bir hoşluk bıraktı ardında—
zamana karışan ama unutulmayan
bir hatıranın ışıltısı gibi.

Ve tam o anda,
kalbindeki zaman çarkı
usulca dönmeye başladı;
her dönüş bir hatırayı çağırıyor,
her çağrı içindeki derin koridora
yeni bir ışık serpiyordu.

Evren henüz dilini bulmamışken
ufkun kıyısında ince bir titreşim dolaştı;
kalplerin gizli odalarına düşen
bir ışık serpintisi gibi.

O an, içimizin sesini uyandıran
bir çağrı yükseldi derinden.
Her titreşen anlam,
kendi yolunu arayan bir kuş kanadıydı sanki— sessizce göğe uzanan,
ürkek ama kararlı.

Derinliklerin kuytusunda bekleyen sezgi,
kendini duyacak bir gönül aradı;
çünkü bazı sırlar
ancak dinleyen bir ruhla nefes alır.

İnsan sustuğunda büyür bazı sözler,
beklediğinde kıymetlenir.
İçtenlik,
o sessizliğin içinden çıkar;
bir menekşe kokusuyla dolar
yazının dokusuna.

Düşlerin kapısı
tam da böyle bir anda aralanır:
ince bir sıcaklık yürür satırlara,
kalbin en yumuşak yerine
dokunan bir akşam esintisi gibi

Her cümle bir adım olur;
her adım içe doğru açılan bir selamet yoludur. Rengi duru,
nefesi dingin bir akış başlar
kelimelerde.

Sonunda yazı,
okuyanın gönlünde
sessizce yayılan bir hoşluk bırakır—
göğün yüksek yerlerinde
kendine yuva arayan
bir duanın izleri gibi.

Ve tüm bu akışın içinde,
zamanın çarkı bir kez daha döner;
okudukça genişleyen,
derinleştikçe seni kendi içinin
dehlizlerine çağıran
o görünmez mekanizmasıyla.

Her dönüş,
hem geçmişi hem geleceği
aynı anda omzuna koyar;
sen sadece okumaz,
aynı zamanda hatırlarsın.
Bir şeyin içten içe yer değiştirdiğini,
ağır bir sessizliğin bile
artık başka türlü aktığını fark edersin.

Ve
Zaman,
kalbinin en kuytusunda
yumuşak bir tınıyla akmaya devam eder.
Pervane misali.

Sahra Bilgen
Kayıt Tarihi : 30.12.2025 17:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!