Gizemli düşlerimin pembe bakışlı kızı
Yıllardır beraberdik aşındırdık yolları
Kimse almaz yerini hayalimin yıldızı
Beni senden ayırdı ahtapotun kolları.
Mekanik sesler yoktu kaldığımız dünyada
Hüzün damlası gibi düştük mü şimdi yâda.
Yabancısı değildik pırlantalı bahçenin
Sallanırdık beraber gümüşten salıncakta
Ağlarına düşmezdik herhangi bir lehçenin
Türkuaz meyveleri pişirirdik ocakta
İçimiz ısınırdı şakıyan nağmesiyle
İliklenirdik bazen kristal düğmesiyle.
Aklıma gelir miydi bir fişekle vurulmak
Şu anda avareyim yorgunum asudeyim
Aklına gelir miydi viran kalbe kurulmak
Bir boşluğun içinde bilinmez neredeyim.
İçemem sensizliği ilk yudumda zehirler
Vazgeçmem bu sevdadan deva olmaz zahirler.
Serbest akan dereyi kalıba sokan bizdik
İçini doldururduk en güzel musikiyle
Bir kısrakla göklerde süzülen ikimizdik
Gönüllere akardık sözcüklerin tekiyle.
Leyla’nın aşkı ne ki benimkinin yanında
Kerem gibi yanardık tek dizeyle anında.
Sisli düşler içinde bazen dalgın yürüdük
Kimi gün kelebeğin kanadına renk verdik
Eskimiş masalları elimizle kürüdük
Harflerden nota yaptık cümleye ahenk verdik.
Isındık bahçelerde gülün sıcaklığında
Yeşili görmedik mi denizin aklığında.
Yeniden tut elimi pembe bakışlı afet
Benden daha da fazla seveni bulamazsın
Unuttum sanıyorsan ne olur beni affet
Anka’nın kanadında birden kaybolamazsın.
Bir kartal pençesinde perişan olma sakın
Uzattım bak yeniden ördüğüm tacı takın.
Kayıt Tarihi : 17.9.2019 18:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!