Sana tek bir şey soracağım ve sonrasında siktirolup gideceğim. Kes sesini, biliyorum benimle görüşmek istemediğini. Sen dedin, beni de şahit tuttun ‘biliyosun’ diyerek. Kafama kazıya kazıya öğrettiğin diğer lanetli bilgiler gibi bunu da biliyorum. Seninle görüşmek istemediğimi biliyosun… Biliyorum. 13.30 dan sonra dedin, seni beklediğimi, o sonra’sını beklediğimi bile bile, ses vermedin. Gururun tanrın olmuş senin, benden söylemesi. De işte saçmalık şurada ki; burada gururluk bir bok yoktu. Kahve içelim mi öğleden sonra dedim, benğmle görüşmek istemediğini öğrendim ve akabinde kucağında bi piç buldum. 13.30 dan sonra. Haber vermedin. İstemedin haber vermeyi çünkü… Çünküsü münküsü yok işte, değil eşşşşşşşek gibi, köpek gibi biliyordun köpek gibi seni beklediğimi! Biliyordun ki hadi desen, cümlenin bitmesini bile beklemeden koşar adım gelip tepetaklak düşecektim odana. Demedin. Hadi demedin. Bi bok demedin! Senin hadi demeni beklediğimi, şu amınakoduğumun dünyasında seni bir sigara içimlik de olsa görmekten başka bir bok istemediğimi, üstelik senin benimle görüşmek istemediğini bildiğimi bile, bile bile; çıkıp merdivende sağa sola bakıp acaba geldi mi diye bakıp durduğun halde gitmedi o elin o lanet telefonuna ve demedin hadi tamam, 13.30 dan sonra geldi diye! Mailine baktın belki benim gibi, belki yüzlerce kez, yazmış sayılmazsın dememi mi bekledin be Allahsız! Yazsaydın ya işte, yazmış sayılmazdın ulan; Zeynep yazdı demezdim… Bi sigara içelim dedim ulan, sikmişim sigarasının tütününü de nikotinini de dumanını da! Sikmişim kahvesinin telvesini de köpüğünü de ortanın bi tık üstü şekerini de! Sikmişim gururunu, onurunu, köpek çekilmişliğini, seninle görüşmek istemiyorum biliyosun’un verdiği ecel azabını da! Ben bi sigara içmek istedim lan anladın mı! Hep sen hep sen hep sen deme; ne ulan istediğim ne? Al! Defolup gittin! Al! Defolup gittim! Akşam oldu akşam alooooo, vakit doldu, SÜRE BİTTİ ALOOOOOO! Görmüyosun artık yüzümü, yüzünü görmüyorum artık. Nesini anlamasın bunun, neresini anlatamadım lan? Bir zerreni istedim lan, bir zerreni! Sikmişim sigarasını da patlatmalısını da patlatmadızını da! Bi sigara içelim dedim lan. İç şimdi, sabaha kadar iç! İç şimdi yarın akşama ladar iç! İç ulan yarın da gece sabaha kadar iç! Nesini anlatamadım lan ben bunun cumaydı bugün cuma! Nesini anlamadın lan bunun bi sigara içimlik görmekti seni! Gitmek zorunda olduğun yerdesin. Yokum! Bak yokum aha, yokum işte şansımı, talihimi, kaderimi, kederimi sikeyim ki yokum! Anladın mı! Bok anladın! Seninle görüşmek istemediğimi biliyosun diyip beni buna şahit tuttun, kafama kazıya kazıya! Yüzümü görmekten imtina et. Hayır öyle değil! Hayır değil! Öyle olsa o siktiğimin telefonunda mailini aşağı aşağı çekip durmazdın! Hayır ulan sikerim belanı öyle değil! Öyle olsa o siktiğimin merdiven başında beklemezdin! Gözlerime baka baka sevdiğini söylediğin dameti mi bekliyordun o amına koduğumun merdivenine yaslanıp! Seninle görüşmek istemiyorum biliyosun! Biliyorum, günaydın dediğini ben demediğim halde bile! Bile bile, sırf gururun o allahın belası inadın, o lanet olası haklı olma-ben biley yapmadım arzun için! Benim senden bir hadi demeni beklediğimi bile bile bile bile bileeeee!
Tamam sensin lan! Sensin amına koyim sensin! Bir zerreni isteyecek kadar, duvak bulamadım bağışla düğmeni bağlayıp ardından el sallayacak kadar, düğün konvoyuna katılıp böyle kaderin anasına avradına yedi cedsine, eşiğine beşiğine kahredecek kadarım ben. Ben bu kadarım! Günün 24 saatinde siktiğimin mesaise rastgelen vakitlerle sınırlı kalmak koşuluyla ki o da yasak kaçak göçek aman kapı aman siktiğimin valisi aman osu aman busu diye geçecek bir an! Bir an ulan anlıyor musun bir an! Bir zerreni istedim. Kahve içelim mi öğleden sonra? Seninle görüşmek istemediğimi biliyosun! Sigara içelim mi bari? Gururunu sikeyim Zeynep neyin gururundasın hala, neyinden ödün vermekten çekiniyosun ben sana yazmam’ın! Yazmış sayılmazdın ulan!
Sana tek bir şey soracağım ve akabinde siktirolup gideceğim! Tıpkı biraz evvel siktirolup gittiğin gibi!
Pazartesi bi kahve içelim mi Zeynep? Bi sigara içelim mi? Sikmişim telvesini dumanını Zeynep, pazartesi bi göreyim mi seni
13.30 dan sonra değil. İsterse sonra, umrumda değil. İsterse önce umrumda değil! Allah belanı versin Zeynep, yazmış sayılmazsın! Demem lan kimseye, Zeynep yazdı demem! Dertlenme lan kendime bile söylemem…
Bitti. Akşam oldu. Vakti doldu. Süre bitti. ‘Şimdi siktirgit 2 gün ne cehennemde yanardan yan’ dedin bana gittin. Bi sigara içmekten, sikmişim sigarasını bi sigara içimlik seni görmekten başka bir bok istemedim ben! Seninle görüşmek istemediğimi biliyosun! Nefes kadar yakınken yıldız kadar uxaksın! Ta bahtını sikeyim ben böyle kaderin! Ta hüznünü sikeyim ben böyle kederin!
“Benim kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı sıradanlıktı…”
Zerresine muhtacım diye her bir zerremi paramparça edip her parçasına seni naklettiğim sen, bir zerreni çok gördün bana; elin elinde! Ben bu lahpe yazıya sövmeyip de napayım ulan! Bir sigara içmek için gün boyu, saatşerce dil döküp yalvar yakar olduğum sen, şimdi içebilirsin istediği kadar sigarayı, her sigara yakışında pufff diye surat asanların yanında! Kanıma dokunuyor ulan kanıma, anlamıyorsun beni! Düğmeni ilikleyip de gönderdim seni! Üstelik yarını yokken. Üstelik ertesi günü yokken! Doğan güneşini sikeyim, atan şafağını sikeyim yanımda uyanmadığın her sabahın! Parlayan yıldızını sikeyim sana elin sarılıp uyuduğu gecenin! Seni öpen dudağın, sana dokunan elin, ulan o gözlerine bakan gözlerin! Terbiyesizim öyle mi? Öyleyse koy götüne rahvan gitsin. Ben kendi ellerimle düğmesini kapatıp montunu giydirip gönderdim aşk bildiğim, sevdaa dediğim seni, gitmek zorunda olduğun o eve! Ne için? Nasıl? Neden? Niye ulan niye! Niye bu amınakoduğumun dünyasında dünyam başıma yıkılıyor her akşam her gece her sabah her vakit! Bi sigara içmek ulan, sikmişim sigarasının katranını, seni ‘bi’ görmek! Seninle görüşmek istemediğimi biliyosun. Merdivenini ayrı, trabzanını ayrı, basamağını ayrı, küpeçtesini ayrı sikeyim ben böyle şansın! Siktirip gittin işte! Mutlusundur! Siktirip gittim işte! Mutluyum(!)!
Akşamı var dedim lan, bugünün akşamı car, gecesi car daha bu zifiri karanlığını siktiğimin takviminin, gecesi var! Yarın sabahı var dedim ulan, yüzüne-gözlerine bakılacak sabahı var daha bu taşını toprağını kaldırımını sokağını siktiğimin gecesinin! Sen bana bir zerreni çok gör Zeynep, ben sana duvak takarken bile seni görebildiğime şükrediyorum! Bulamadım, düğmeni bağlarken kahpeliğine bu dünyanın, bahtımın karasına, biten süreye, dolan vakte, göğe, güneşe, evrene, kaşnata, yaşama ve ölüme, seni benden alıp götüren yollara, gündüze gecesine… Hasılı her şeyin ve herkesin yedi cedsine sövsem de; ardından elsallamaya başlamadan hemen önce yüzünü görebilmek için… Sikmişim sigarasını Zeynep, sikmişim sigarasının bandrolünü!
Pazartesi kahve içelim mi
Biliyorum!
Neyi?
Benimle görüşmek istemediğini!
Pazartesi kahve içelim mi Zeynep
Biliyiyorum!
Neyi?
Bilmiyorum!
Yazmış sayılmazsın!
Çizgili Mavi
Kayıt Tarihi : 11.4.2025 19:49:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yeşil kolyemi de unutma. Bana neden hiç güvenmedin ki sen? Hiçbir zaman bana güvenmedin. Bana güvenmediğin gibi, defalarca, benim sana güvenmişliğimden vurdun beni. Seninle görüşmek istemiyorum biliyorsun derken ne demek istediğimi bile anlamadın. Odada kilitli kalmam, valinin gelmesi, görüşmüyoruz dediklerimin görüştüğümüzü fark etmeleri,,,, tek tek sayayım mı diğerlerini de? Telefonunun ortalık yerde durdugunu ve yazmamam gerektiği bilgisini sen vermistin bana zamanında. Bundan sonra herhangi başka bir şeye üzgünüm dememek için çabaladığını ve isime gücüme bakmam gerektigini de söylemiştin ben yerlerde sürünürken. Aglamaktan şişen gözlerimi güneş gözlüğüyle saklamaya çalışırken aptal aptal hareketler yapmamam gerektiğini de. Yazalım mı birbirimize yaptıklarımızı? Dönelim mi aynı döngüye? Bu mu istediğin? Küfür edelim her şeye sayalım sövelim dökelim kıralım vuralım mı istedigin? Ne zaman bırakacaksın bu şiddet dilini? başaracağım göreceksin dediğin şey neydi? İster inan, ister siktir git de, ben bugun, 13.30 dan sonra diye yazdıktan sonra başka bir haber vermem gerektigini veya gerekebileceğini hiç düşünmedim bile. Senin düşündüğün gibi tanrılaşayım, gurur yapayım, süründüreyim, bekleteyim diye bir düşünce aklımın ucunda yoktu, hiç olmadı. Ama sen bu dediklerine inanıyorsun çünkü sen, bana, hicbir zaman gü ven me din. Ben, her seye, gözümün önünde olup biten, yapmayayı seçmek varken yapmayı seçtiğin her şeye rağmen, yalanlarına rağmen bil tamam mı dediğin zaman tamam demiş biriyken, sen, bana hiç güvenmedin. Bağırıp çagırmanın küfürler savurmanın kimseye faydası yok. Aynı kısır döngüye tekrar tekrar tekrar girmek istemiyorum. Pazartesi bir sigara içeriz. Sonra siktirolup gideriz. Ögleden sonra. Beni test etme, öğleden sonra müsait olduğun herhangi bir saatte. Nerede bilmiyorum. Hoşçakal.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!