PARLEMENT MAVİSİ
İstanbul’um nazlı kısrağım
Çiçekli ağaçlarına yaslandığım
Maviliklerinin tuzunu burnuma çektiğim
Denizinin sularını ayaklarıma sardığım.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Duygu yüklü şiirinizi
beğeni ile okudum
dilinize sağlık
Ah Ali ah, arkanda ne büyük boşluk bıraktın! Var mıydı böyle zamansız gitmek be Alî!
Sanki senin için yapılmış şiirler…Melih Cevdet gözümde daha da büyüdü…..Sanki seni yazmış, seni!
elmalar vardır öpmek için,
yerleri hiç değişmeyen yıldızlar,
kokular bilirim, yeni doğmuş ten,
ve sesin ki denizin koylara girişi, be Ali…
ama yelken birden açılır gümbürtüyle,
tekne ve bulut bir artık, kıyı sarnıç boş.
olur da bir gün yağmur yağar mısın,
rüzgarın dolar mı bir gün ben , Ali'm!
geceyi bekletmekten caydım,
damıtık suyla yıkadım uykuyu,
kar gibi oldu seni düşlemekten,
sabahı karıştırıyorum.
ölüm bendeyse yaşıyorum,
senin otun öylesi taze,
senin atın öylesi huysuz,
senin ayakların öylesi tanrı.
doğduğunda gülümsemiştin,
o gün bugün gökyüzümdür,
yıldız konacak şaşıran dal,
aya bakarken susan bahçe.
bak ne yaptım, bir cigara yaktım,
bu şiiri yazdım koca elinle,
ellerin bana öyle gereklidir,
bilinmedik sokaklara çıkardım…
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta