Bir tabloydu aşk,
Karakalem çalışması belki
Ya da yağlıboyadan alırdı rengini.
Önce beyaz ve sarı,
Derken ansızın geldi kırmızı…
Kalbin sesini duyurmaya sözler yetmezdi.
Masum bir duygu olan aşk,
Öyle derinde, gizlice gözlerde kalmak isterdi.
Sanki Aşk papatyaların dilinde gizlenirdi;
Her gün gönderilen bir demet papatyadaydı nefesi;
Sevgi dolu… Karşılıksız…
Kocaman bir kalple emek emek yetiştirilen
Beyaz yapraklardaydı kokusu,
Her gün ayrı bir canlı, ayrı bir güzel…
Bilinmezlerin ufkunda yatan bir Sonsuzluk’tu.
Ve beklenmeyen bir günle sesini yolladı güvercinlere.
Derken nefesi savruldu gökyüzüne…
Birden kıpkırmızı kesildi bembeyaz taneleri,
Gözyaşı misali dökülüp gitti hayalleriyle birlikte.
Masumiyetin resmiydi aşk bir zamanlar;
Papatya gibi saf ve temiz…
Ama son anda yağan bir yağmurla
Damla damla süzüldü yüreğindeki boyaları.
Derin bir sızı, bir sessizlik kaldı.
Bir de Papatya’nın kana boyanmış Aşkı…
Kayıt Tarihi : 19.2.2015 17:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)