adı musatafaydı.
lakabıda da pala mustafaydı.
uzun boylu pos bıyıklıydı..
birazda hayal perstti.
iki keçisi vardı..
birde kır eşeği.
birde gözünün nuru gibi baktığı dor atı vardı.
atın eyeri deri, üzeride nakışlıydı..
kırbacı vardı deri.üzeri sırmalıydı..
cizmelerini giyerdi lastikten ekro rengiydi..
nam salmışrı aşirette.
adı mustafaydı.
.....................lakabıda pala mustafaydı.
çocukluğundan beri çobandı..
okur yazar değil, adete yabandı.
yattığı döşek yün değil samandı..
halleri berbat durumuda yamandı.
arada bir çeker kafasıda hep dumandı.
zaman pala için iyi zamandı..
....................lakabıda pala mustafaydı.
oturmaya çulu yoktu.bir keçesi vardı.
üşümesin diye onuda ata sarardı..
giydiği ceketide hep yamalıydı.
atın eyeri çuhadan,üzeri nakışlıydı.
şaklattığı kırbacıda sırmalıydı.
................pala mustafanın.
yokluk içinden büyüdü.
ama kendisini ağa görürdü.
...............pala musatafa.
sofrasına na yğitti.
yiğit sofrasından belli olur derdi.
fakirdi ama gönlü zengindi.
ağalık vemekle olur derdi.
kendisini ağa, olarak görürdü.
kendisinden bahs edilmesini severdi.
muhtar olmayada pek hevesliydi.
......................pala mustafa.
zaman su gibi aktı.
seçim günü geldi çatı.
pala mustafa köylüye danıştı.
köylüden sözde destek aldı..
ve pala mustafa seçimlerde muhtar adayı , oldu.
seçim oldu.oylar sayıldı.
pala mustafa tek bir oy aldı.
oda kendisini oyuydu.
seçimi kazanmadı..
............................pala mustafa..
kendisine söz v erenler kalleş çıktılar..
pala mustafanın yüzüne gülerek pis pis baktılar.
kazanansa kutlama ateşini yaktılar.
pala mustafayı , karnından çatlattılar.
kendine yediremedi bunu.
..............................pala mustafa.
köyün yaşlı, hasan amcası kendisine yaklaştı..
kendisiyle biraz konuştu.
........................dinliyordu pala mustafa.
sen iki keçiyle muhtar olamasın.
bonkörsün ama misafirine sofra kuramasın..
yemek yapmaya yağ, bulamasın.
yağ bulsan bulgur alamasın.
sen bu yoldan yaya kalırsın..
sen bu durumla aptal olusun.
iyiki seçilmedin
......................diyordu hasan amca pala mustafaya.
bu durum pala mustafanın zoruna gitti..
pala mustafa bütün köylüyleye küfür etti.
kimseyle konuşmaz oldu..
........................pala mustafa
.
bu fakirlik artıkk cana yetti.
göçünü yükledi çukurovaya gitti
......................pala mustafa.
tarlalarda çapa vuruyordu.
çoluk çocuk pamuk topluyordu.
zordu çukurovada çalışmak..
o kızgın yakıcı güneşe alışmak.
çocuklar kadınlar bayılırlarken.
kızgın güneşin altından.
durmadan çalışıyordu.
...............................pala mustafa.
kendi kendine konuşuyordu.
pala musatafa çok çalışacak.
para kazanıp zengin olacak.
köye gidip muhtar olacak.
aşiret yine kendisini duyacak.
dor atına binecek.
aşireti köy köy gezecek.
genç kızlar ve gelinler kendisine hayran hayran bakacak.
şakladımı kırbacını herkes duyacak.
diye hayal ediyordu.
.....................................pala mustafa.
üç dört sene çalıştı.
birazda paraya alıştı.
göçünü tekrar yükladi
köyünede hevesle ulaştı.
..............pala mustafa.
pala mustafa geldi diye aşirete haber saldı.
gelişini kutlamak için davul zurna çaldı..
zengin oldum diye yüz toklu aldı.
ve köylüden yüz buldukça buldu.
bütün köylüden destek aldı.
oy birliğiyle muhtar oldu.
......................pala mustafa.
şimdi pala mustafanın parası vardı.
zengindir yüz toklusu vardır..
çok ta ravan dor atı vardır..
sırmalı kırbacı vardır.
muhtar oldu, birde mührü vardır.
...................tutulmuyor artık pala mustafa.
pala mustafa deli rüzgar gibi esiyor.
her evine gelene bir toklu kesiyor.
yamalı, ceketi atıp takım giyiyor.
..........................pala mustafa.
çağırırdı bekçiyi emir verirdi.
köyün meydanında sofra sererdi.
gelene geçene yemek yedirirdi.
yiğitliği bonkörlüğü oekte severdi.
muhtar olmanın ağa olmanın şanı böyledir diyordu.
...........................pala mustafa.
okur yazar değil ilmihaber yazamaz.
iş başa düşse bir tutanak bile tutamaz.
resmi evrak gelse asla bakamaz.
.........................böyle bir muhtardı pala mustafa.
muhtar dediğin iş bitirmeli.
köye yol su hizmet getirmeli.
iş yaptırmaya rüşvet yedirmeli..
..........................böyle bir muhtardı pala mustafa.
ahırda toklu, cepte kalmadı para.
pala mustafa tekrar düştü dara.
şanı ünvanı aldı derin yara.
yüzü köylüye karşı oldu kara.
.....................mahçup oldu pala mustafa.
toklu para herşey bitti.
dor atını kırbacını bile sattı.
mühürü bırakıp istifa etti.
köylü kendisiyle alay etti.
muhtar olduğuna bin pişman oldu.
göçünü alıp tekrar çukur ovaya gitti.
.....................pala mustafanın macerasıda böyle bitti.
Kayıt Tarihi : 27.10.2011 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiirim ta bunda ellisene önceden musatafa amcanın sadece kısa bir muhtarlık dönemini anlatıyor.büyüklerimizden dinlemiştim.günümüzde kimseyle alıntılı değildir.

TÜM YORUMLAR (2)