Yeryüzünü şekillendirirken ağaçlar
Özünü kaybetmeden büyür ulu çınarlar
Gökyüzünü kirletince nefesimiz
Doğanın özüne ağlar
Suların serinliğinde üşüyen kuşlar.
Açar dağlarımda palamut çiçeği
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
gözümün ucundan geçer yorgun akşam
güneşin ziyasından fışkırır aydın zekam
akar,senden bana bir damlanın deryasında
tutuşan bir karanfilin simgesidir şarkılar
aşka sığınan kalbinin dost vefasında.
yalansız bir şarkıdır mısralarda adın
usulca iner odama, tarar saçlarımı
özümden kopup gelen
geceyi okşayan sen esrarlı kadın.
Şöyle okuyumadıklarımı göz atım hepsi bir birinden güzel şiirleriniz ben Mükembelim diyor Hocam vede etkilenmemek Mümkünmü Bu Güzel Duygular ve Hislerden Dolayı Sizi Kutlarım Hocam.10 Puna
gözler özden bakar sana
kirletmeden eşyaları
güneş özden doğar sana
ısıtırken başakları
aşk seni anlatır bana
seyrederken yıldızları.
Derçekten şiiriniz bir harika okurken haz duyuyor insan kaleminize sağlık yüreğinize sağlık efendim saygılarımla
okur şiirden zevk alamayacağını daha ilk mısrada anlıyor...aslında şiir daha farklı işlense çok güzel olabilirdi..bir diğer olmamışlık şiirdeki uyaklar...heceye çevrilse belki bu kadar göze batmazdı....emeğe saygılar
Çok kıymetli Sayın Ayşenur Yazıcı Hanımefendinin söylemlerine harfiyen katılıyorum.
Saygılarımla...
akici ve sicak , cok zevkle okudum diger siirleriniz gibi Ibrahim bey,
Tebrik ederim, yurezginize , kaleminize saglik.
Saygilarimla - inci kilic
Okumayı bitirdikten sonra hoş bir şubat akşamından bir deniz kenarı ıssızlığı ve özlem hissediliyor..Kesin!
Ama neden anlayamadım, 'doğa tasvirleri' ile 'özlem' iki ayrı işlenen konu gibi kalakalmış..İkisi daha farklı harmanlansa belki özlemdeki burun sızlamasını okuyan da hissedecekti..Yine de bunca gereksiz günün şiiri arasında farkedilebilir hisiyatta...
sevgiler
günün şiiri seçilmeyi hak etmiş..harika...
tebrik ediyorum..
şiir seyrinize teşekkür ederim
bende yorumlarda yeralan genel kanıya aynen katılıyorum. Kelimeler, benzetmeler, mısralar birbirinden güzel. çok güzel ifadeler,ayrı bir tad, ayrı bir renk var şiirde. ne var ki bu renk armonisi bir akıcılıkla bir araya getirilmemiş nedense. yazılış tarzında da şairin bu belirsizlik gözleniyor. serbest ve uyak arasında kalmış sanki. bu renk cümbüşündeki şiirin sonunda okuyucu da (yada en azından bende) flu ve gri bir renk kalıyor o güzel mısralara rağmen. saygılarımla.
Varlık felsefesi;
Öz: Bir varlığı, varlığın kendisi yapan araç-gereçlerin tümü. Filozoflar bu kavrama farklı isimler, farklı tanımlar getirmişlerdir tarih boyunca..Örneğin Platon'a göre; idea. Aristoteles'e göre; metafiziği ve mantığı farklı olan nesnedir..Sartre'i unutmayayım ona göre de elbetteki var olmakla başlayan bir şeydir bu öz. Var olmadan öz olmaz gibi şekerimsi şeyler söylemiştir.Kant da bir şeyler söylemiştir muhakkak, kendisi fenomen olmak istediğinden, mutlaka fenomenle bağdaştırmıştır ama ben tam olarak vakıf değilim Kant olayına, demli içerim çayı.. Ancak zahiren demli olduğu söylense de, çayın mahiyetinde ne olduğunu tam olarak göremeyiz:)
Şimdi:
İnsan dışındaki her varlığın bir özü olabilir bana göre, örneğin bir bilgisayar yapacağız. Onu yapmadan önce tamamıyla tasarlarız.. Ama insan!
Kendini ne yaparsa, nasıl yaparsa o dur. (Mesele dallanıp budaklandıkça, hafsalam zorlanıyor, kestirip atacağım mecburen Şair!)
Şair de yukarıdaki şiirinde özün bozulmasından şikayetçi. Ancak özün bozulması söz konusu değil, sevdiği kendisini ne ve nasıl yaparsa o dur işte. Bozulan bir şey yoktur bence.
Severken, sevgisine karşılık verirken özü bozuk olmuyor da, sevmeyi bırakırken mi bozuluyor..(onca derin feylesoflardan sonra, böyle sığ şeyler söylemek olur mu behh, yuff olsun bana..). Şair okuduğu kitabın kendisinde bıraktığı duyguyu, tadı şiirleştirmek istemiş. Konuyu toparlayamamış. Çünkü felsefe dediğimiz şey kaypak ve kaygandır, şiirden daha derin görünse de, bulanıklığındandır. Felsefi terimler serttir. Daha doğrusu felsefi bir cümlenin içinden fırlamış kelimeler sertliklerini şiirde bile muhafaza ederler. Dolayısıyla Şair, kitabın etkisinden kurtularak yazmalıydı bu şiiri. O zaman böyle sert cümlelelerle şiir kurmaktan kurtulmuş olacaktı. Kurmak diyorum çünkü, kurgu şiiridir, kurgu şiirine aşkı da monte etmek isterseniz, böyle ruhsuz kalır. Özünü yitirir:) Mesela: Özünü kaybetmemiş nesne gibi demiş ya şair. Bu dize hiç bir şiire girebilecek kadar naif değildir, olmamalıdır da. Böyle cümlelere tevessül dahi edilmemelidir. Wes-selam.
Bu şiir ile ilgili 116 tane yorum bulunmakta