Yaprakları dökülmüş gül demetleri gibi sadece dikenlerine dokunuyorum. Avuçlarıma kan doluyor. Acısı yüreğime inerken sensizliğin yalnızlığını duyuyorum. Bütün çiçekleri yok etsen bile, her kıştan sonra baharın geleceğini biliyorum.
Sen kirpiklerime astığım düştün. Kırparsam düşüp kaybolacaksın diye kımıldatmaya korktuğum. Beklemek susmanın hangi adıydı? Ses vermeyen kör kuyuların karanlık duvarları gibi acımasız. Konuşmalarım duyumsuz, sorularım cevapsız.
Yoktun yıldızların son durağında, ısız sokaklarda şiirler gezindi. Öykümüz sokak lambalarının ardına gizlendi. Çöl ayazında kuma damlayan damlalar gibiydin. Ruhuma ruh veren ses, dalga dalga nefes gbiydin.
Hazırlanan bahçeye ne ben önce geldim, ne de sen sonra? Divaneliğe çıkan arzu geçidinde ne sen acele ettin? Ne de ben geciktim? Konuğu oldun yüreğimin önce, sonra sahibi. Ruhundan ruh, nefesinden nefes kattın. Ayrı ayrı bedenlerde ayrı ayrı çarpıyordu yürekler. Aynı ritimde. Beden ikiydi ama ruh tek olmuştu. İşlenen suç tek ama işleyen iki kişiydik.
şu anda, şimdi,şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı,
ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
Sayın Avcı...duygulara tercüman değerli kalem , başlığı okuyunca hangimiz bırakmadık ki dedim...köşeden dönenler beklediklerimiz olsun...selam sevgi ve saygımla...+10...+ant...
güzelim duyguların içinde buluverdim kendimi
her dem olduğu gibi yine çok güzeldi dost yürek...
yüreğinize sağlık
muhabbetle...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta