Mavi göğünde uçurtmalar uçurduğum.
Bağrından akan buz gibi sularından içtiğim.
Aşkımın kundağına sarılı bebeğim,
Sevdanla yanar her daim yüreğim.
Aşığım tabelalarda yazılan ismine,
İsmin için yan yana dizilmiş harflerine.
Sen ki gönlümün derinliğinde saklı hazine.
Bense aşkının hayalinde kaybolan divane.
Senden ayrıldım ayrılalı Leyla’m oldun.
Bense sana kavuşmayı hayal eden Mecnun.
Sensiz yaşadığım şehirler döndü çöle.
Gözlerim, Hz Yakup’un gözlerine.
Doyamadım sana gözlerimi sende açtığım.
Burnumda tüter o misk gibi kokan toprağın,
Kar beyazı bulutlarla süslü çatın.
Sevdanın bulutları başımın üstünde dolanır.
Hasretinin yağmuruyla gönlüm yıkanır.
Ney kamışlıktan ayrıldığı için acı acı inler.
Ömrüm gece gündüz seni düşünmekle geçer.
Seni göremediğimden sineme hüznün çöker.
Dar sokaklarında büyük hayallerimin estiği!
Gurbetin geceleri tutmuyor yerini.
Of! Dağlarını sevdiğim nazlı yarim.
Düşlerimde görürüm her daim seni.
Vagonlar dolusu sevgiler yollarım sana.
Senden uzak kaldığım her saniye kurşundur bana.
Adın her anıldığında varmak isterim sana
Son bir kez dokunabilse ellerim toprağına.
Seni hatırlamak acıyla sevinci içmektir.
Seni görebilmek çölde su içebilmektir.
Sana kavuşmak cennette uçuvermektir.
Alnımıza ayrılık yazılmış kadim sevdam.
Geceleri uykularımı vakitsiz bölen perim.
Toprağı bereketli, göğü mavi düşüm.
Kayıt Tarihi : 7.6.2016 08:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!