saat yaklaşmış sabahın beşine
otobüs koltuğunda
yarı uyur yarı uyanık
pencerede koşarak gelen istanbul
sırtımı dönmüşüm çoktan bodrum güneşine
elbet güzel ege mavisi iklim ılık
heyhat özlemle dönüyorum
sevgilim istanbul'a
boğaz’a
rastlamadım zira hiç bir yerde eşine
kök salmış gibiyim bu rüzgârlı kıyılara
poyraz’a alışmış tenim
sevinerek de gitsem zaman zaman
sanki susuz kalır bedenim
dostlar tütüverir gözümde
sokaklar ağaçlar kediler
dayanılmıyor bu şehrin hasret ateşine
özledim seni istanbul
vapur sesini pusunu sisini
artık o kadar kötü gelmiyor o yabancı kalabalık
o anlamsız koşuşturma itiş kakış
hatta kızamıyorum eskisi gibi
trafik keşmekeşine
taksi evin önünde durdu işte
tanıdık kedilerin bildik miyavları zile dokunurken sevinçle
karlı sokaklar bodrum’dan daha sıcacık
hiç ayrılmamışım gibi yatağım kucaklıyor yumuşacık
güzel bir ninni gibi adeta komşu bahçelerdeki köpeklerin hav havları
hay deli gönlüm benim
senin başka yerlerde yaşamak ne işine
güzelim istanbul
umarsızım biliyorum
düşmüşüm bir kez peşine
sarılıp hasretle bir kez daha
süzülüp sızmak için
ayrılık ertesi seninle ilk gecemin düşüne
ben sana mahkumum iki kıtanın busesi
duy bu sesi
öyle bir efsun ki bu bilinemez
illâ gelinir de sana istanbul
senden gidilemez
bak yahu şu allah’ın işine
(şubat ’06)
Fuat EriçokKayıt Tarihi : 20.4.2006 02:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Antolojiden ilk merhaba bu güzel İstanbul şiirinizle oluyor. Umarım İstanbul konulu şiir yarışmasına katılımınız olmuştur.Dünyanın güzelliğini kabul ettiği nazlı İstanbul' a selam olsun.Çok güzel bir şiir , gönülden kutluyorum.Selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (1)