Gözlerinin sustuğu o eski vakitleri özledim,
Sirkeci’de, peronda bekleyen bir buharlı tren gibi…
Yüzündeki o tarifsiz hâli özledim,
Yaz akşamlarında unuttuğumuz buluşmalarımızı…
Bir kelâmınla yeşeren umudumuzu,
Çınar altlarında kurduğumuz hayallerimizi özledim.
Bir yudum sessizlik kaldı elimde; sen gittin.
Saat kulesi durmuş, sokak lambaları titrek…
Ay ışığıyla yüzüm aydınlanmaz oldu artık.
Gözlerin gibi parlak yıldızlı geceleri özledim.
Saçının telinde savrulan dere kenarı rüzgârlarını,
Kurbağaların sustuğu, yalnız çakıl taşlarının konuştuğu o akşamları özledim.
Ay ışığı çatıya vurur, ben senin gölgende saklanırdım.
Bir yaz gecesinde, çıplak ayakla toprağa bastığımız o huzuru özledim.
Bir gülüşle gelen baharı, sessizliğe kattığın sıcaklığı özledim.
Köy okulunun arka bahçesinde, yıldızlara bakar gibi seni düşlemeyi özledim.
Sazlıkların arasından geçen yaz esintisi gibi geçtin içimden.
Kelimelere sığmaz hâlim; ne kadar yazsam da seni, sessizliğim çığlığa dönüştü.
Bağıra bağıra adını söylemeyi özledim.
Bir yaz gecesi, radyodan yükselen o eski şarkı gibiydin kulaklarımda.
Bana seslenişini, bana susuşunu özledim.
Göz göze sustuğumuz o anları,
Kaldırım taşlarında yankılanan ayak seslerimizi özledim.
Birlikte ıslandığımız o uzun gecelerde,
Sığındığım tek çatı olan o şefkat dolu bakışlarını özledim.
Sensiz ne kış geçiyor artık, ne yaz başlıyor.
Dört mevsimi bahar edişini özledim.
Ellerinin avuçlarımda kayboluşunu,
“Ben buradayım.” deyişindeki o sonsuz varlığı özledim.
Yazın en sessiz gecesinde bile senin sesini arıyor kulaklarım.
Ay göğe çıktığında, bir yanı eksik kalıyor artık.
Yıldızlar parlamıyor eskisi gibi…
Işık gibi gecelerime doğuşunu özledim.
Senli çaylar, cam kenarı sohbetleri…
Ay ışığında yankılanan kahkahaların hâlâ kulaklarımda.
Şimdi çay soğuk; dudak izlerin silinmiş bardaktan…
Her yudum acı, her yudum zehir gibi.
Sönmüş bir ateşin ihtiyaç duyduğu en son kıvılcım misali özledim.
Bir yaz akşamı daha, sen yoksun diye eksildi takvimlerden.
Bir yıldız daha kaydı; dilek tutmadım ben.
Çünkü sensiz tutulan dileklerin hiçbir anlamı yok.
Hayatıma kattığın anlamları özledim.
Cümlelerim yarım, hikâyelerim eksik artık.
Sana sakladıklarım, defterin arasında sararmış bir yaprak gibi…
Ne yazsam seninle başlıyor,
Ne düşünsem sensiz bitiyor.
Şimdi küçük bir çocuk gibi,
Ayı seyredip adını fısıldıyorum.
İsmini gözlerine baka baka söylemeyi özledim.
Anlatamam belki hiçbir zaman…
Ama her satır, her sessizlik sana uzanan bir yol oluyor bende.
Sensiz her şey eksik, her şey yarım kalıyor bende.
Özledim… Özleyeceğim daha.
Gelsen de, gelmesen de.
🖋️ Fevzi Emir Yılmaz
Kayıt Tarihi : 15.7.2025 00:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!