4 Mart 1983 İstanbul-Bakırköy’de doğdu. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi-Ekonometri Bölümü`nden mezundur. 2004 yılından bu yana finans sektöründe çalışmaktadır.
Şiirle amatör olarak ilgileniyor ve 15 yıldır şiir yazma uğraşı veriyor.
Hobileri arasında, seyahat etmek, para koleksiyonu yapmak ve fotoğraf çekmek bulunuyor.
bu şehirde
canı sıkılan sokak çocukları
yıldızları sayıyor geceleri.
ve hiçbiri
kaldığı yerden devam etmiyor,
çabucak bitmesin diye
Aynıdır kaderi,
devrik cümleyle
devrik hayatların.
Sıra özneye gelene dek
bitmiş olur
en güzel tamlamaları yaşamanın.
her akşam
bir dakikalığına kararıyor ortalık..
düdükler çınlıyor,
kornalar çalıyor,
bir kıyamet sofası sanki sokak..
yandaki yeni doğmuş bebe de
O çorak topraklarda,
zeytin ağaçlarının gölgesinde
unutun beni..
Dökülsün üzerime
binbir renkte yaprak,
yoldan geçenler tanımasın.
Gülmenin yasak olduğu ülkeden,gecenin dans ettiği ülkeye taşıdım gözlerimi.Kimsenin yıldızını saklamadığı ve kimsenin kendini aramadığı ülkeye...Sabaha kadar yollara düşülüp,yeni uçurumlar yaratılmayan; solmuş ve dağılmış yüreklerin olmadığı ülke...
Rüyalarımı kemiren ve sevgiyi dar eden “umut” vazgeçmiş davasından sanki.İnandırılmışlık havası hem sabahın gelişinde,hem de Semadirek`te gün batımında.Burada hatırlamak en büyük düşmanı insanın.Zamanla işinin olmadığı,kurtarılmamışları hatırladığın ve tabii “şu boktan ay”a bakıp şiirlerinden okuyamadığın,kendinden başka ne dost ne düşman bulabildiğin; dünyanın kıyısında,hayatınsa tam ortasında bir ada...
Nerede olduğum sorusunu sormaz oldum kendime! ..Yine eski alışkanlıklarım geldi aklıma.Kurtulamadığım ve zaten bunu istemediğim alışkanlıklar.Kendini yitirenlerin benden çaldıklarını koymam gerektiğini hatırladım yerine.Korkmanın yaşamayı zorlaştırdığını da hatırladım.Korkmalı mı,korkmamalı mı bilmeden ve soramadan,yine Poseidon fısıldadı kulağıma...:
“Uyan gecenin aydınlık yüzü..Uyan ve var olanı değiştir; karanlıkları yaşanır yapmak,senin elindeyken henüz...”
Mutlu muydu küçük balık?
Denizdeydi bütün hayatı,
Güneş ölümdü onun için
Gökyüzü soluk bir yansımaydı.
Yağmuru merak etti balık.
Sus,
dedim serçeye..
Bitir artık matemini..
Kapıdaki,
bağıra bağıra baharlayan,
mevsime uydur sesini,
Bir teknem var
adına 'deniz' dediğim:
siyah, içi boş
midye kabuklarından gövdesi.
Çürümüş ellerimden
bir tazelik kalsın,
İyot sarhoşu
bir martı geldi pencereme...
Seni sordum ben de..
Ne konuşulur ki bir martıyla
şiir ve şehirden başka?
Sen ki,
Bak şimdi,
soğuğu da hissetmez oldum.
Ne bi belaymış meğer
ardımsıra yükselen ay!
Adımlarımı sayıyor,
nefesim zaten tutuk..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!