Uzaktı...
Ulaşmıyordu sesin
Ellerin uzaktan dokunamıyordu
İnce bir noktaydı mutluluk
Konmuyordu yüreğime!
İçinde titreyişlerini sakladı güneş
Zorunlu bir seçime tepki
Kuvvetli bir başkaldırı!
Oysa inançsız çocuklar doğuruyordu analar
Ve inançsız çocuklar büyüdüklerinde
Mutsuzluklarını gölgelemek için
Yeniden bulunmaz kayıp parçalar
Ruhundan sel gibi akıp giden yaşam
Yavaşlar bitmeye yakın
Acı hüzne dönüşür
Son mum söner
Ölümle kankardeş olursun
Hayal gözlerinde unuttuğun
Kesik saçlarından bakıyor yüreğime
Sen saçlarını kestikçe
İçim acıyor
Yolumu açamıyorum gözlerine.
Kollarını açtığında
Saçların ufalır
Dudakların bükülürdü
Sen kollarını açtığında tüm kucaklara
Sesin cılızlaşır
Boğazın düğümlenirdi
Kırıldı ses
Dudaklarında birikti
Hüzün
Adını sayıkladı bütün sevişlerinde
Yatakta duruyordu suretin
İnceldi bakış
Bitti
Yüreğim yüreğine kelepçedir
Dediğinde
İçimdeki çocuğun gözyaşlarını tutamadım
Üşüyordum soyundum
İnandım..
Yarım kalan o adsız sevişlerden geriye
Düğümleri çözülmemiş bir ben bıraktın
Oturup gece nöbetlerinde
Gün avuçlarını gösterene dek
Omzunda ağlıyorum mutluluğa küs gecelerin
İçimden kopup parçalanıyor birşeyler
Karanlıkta insanlar gittikçe büyür
Beş misli on misli olurmuş
Güven gelirmiş ellerine
Yaban kuşları gibi uçarlarmış
Pembe düşlerin arasında
Düşerlermiş arkasına kocaman umutların
Ufak bir göl kıyısında unuttuğun ten
Yaprakları öksüz bir dalda esen rüzgardır
Sen dalgalarını kayalara vurdukça
O ten dokunaksız bir tanrı kadar yalnızlaşacaktır
Bir adsız nehirden
İskelet vücutlarla hazırlanmış bir sandal
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!