Sen, tanımsız bir boşluksun,
Çerçevesi çizilmemiş bir nefes.
Kafesin kapısını açan bir anahtar değil,
Kafesin kendisinin yok olması.
Bir düşünceye kelepçe takılamayacağı inancı.
Bir nehrin akışını durdurma çabası kadar beyhude.
Sen, içimizdeki coğrafya,
Haritaları sürekli yeniden çizilen,
Sınır tanımayan o ebedi genişlik.
İnsanlar seni kaçış diye arar,
Oysa sen, kalışın en derin anlamı.
Gereksiz ağırlıkları bırakma sanatı,
Sırtında taşımak zorunda olmadığın her şeyin yokluğu.
Senin sesin, zincirlerin düştüğü andaki sessizlik;
Sağır edici bir rahatlama.
Bir martının denize yansıyan gölgesi gibi,
Yakalanmaya çalışıldıkça büyüyen.
Özgürlük, bir hedef değil; o, yürüme biçimi.
Her adımın, bir önceki adımı inkar etmesi.
Rüzgarın yönüne değil, kendi iç rüzgarına göre hareket etmek.
Ve bilmek: Kanatların yoksa bile, gökyüzü her zaman senin.
Kayıt Tarihi : 17.11.2025 00:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!