Süpüremedim bir türlü tozlarını,
Nereye dökeceğim toplasamki,
Dökecek yer bile kalmadı şu sinemde,
Çürüdü herşey çoktan,
Taşırşm diyeceğim kanadımda,
Zaten kırılanlar ilk onlardı,
Yürümek doyasıya, sebepsiz olsa gerek
Yarının nehrinde yüzmek, olası gerek
Büyük dünya, büyük evren aşkımız
Kah bilinmeyen bir dünya,
Kah yanıbaşımızdaki dünya..
İnsan ki aşkımız, odur ki işte o rüya
Masaldaki dağlar,
Elimin altında artık,
Yamaçlarında uzanan ağaçlar ise
Bir göçün kalıntıları...
Zikzaklı yollarla çevrilmiş hepsi,
Dudağımı ısırmış,ısmarlıyorum onları çöllere....
Suskunluk bazen içten haykırma,
Bazen kadercilik,
Bazense kendini dinlemek,
Umut fakirin ekmeği bu sessizlikte,
Kurtulamamak bataklıktan,
Sessizlikle aynı,
Kırılan bir bardak misali,
Parçalarım yerde,
Ayaklara batmaya hazır,
Toplayamıyorum ki, birleştiremiyorum artık
Herbir parçada aynı yüz, aynı ışık
Kapıların ardına kadar açılması mı?
Sen yoksun ne yazık ki yine,
Yani loş ve boş ilk defa aynı şey,
Ya da eskideki ilk aslında
Nerdesin ki sen?
Seni yakaladıkça zaman su misali,
Yüreğim yine düzensiz,
Neden?
Yarin yüzü aklımda,
O uzak ben uzak..
Yolumu yitirdim bir kere,
Dönmek olur mu?
En derinde bile yokken gökyüzünün rengi,
Şiirlerin seslenmelerinden bile kaçarken,
Ölüm basit geliyormuş kovalanırken...
Hayallerin arkasından gelen ölüm,
Gözlerdeki ateşin de körükleyicisiymiş
Uçurumun derin olduğu yerde bile....
Kalabalığın ortasında farkedebilmek seni,
Yüzlerce aynı yüz,
Halbuki ben seni gözbebeğinden tanırım,
Ve yine öyle oldu...
Tanıdık bir tanımadık oldun sen,
Duvarların yüksek olması benim suçum değıl ki?
Uzaklarda bir nedenim var artik,
Atlantik ona cok yakin,
Sanirim okyanusun icindeki bir ada o,
Adanin adi Lidia...
Aramizda denizler, okyanuslar var ve de dahasi daglar,
Ama ben onu biliyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!