…
Beni sevebilseydin eğer bu kent çıkmazında seni bekleme nöbetleri tutmazdım…
Şimdi git sevgili…
Kendini öldürme istekleri var avuçlarımda,
Ne çok bilmediğim şey varmış hayata dair… Çocukluğu yarım kalmış bir adamın güncesini okuyorum Gözyaşlarımın arasına karışmış hüzünlerimle… Yarım kalmışım, hiçbir yürek tamamlamış yokluğumu… Söylediğim iyi sözlerin zararı bile kendime,ben hiçbir aşka yaranamadım, bu yüzden olsa gerek hep yalnızım … Ben hep sevmediğim insanları özlemeye yemin ediyorum, bin kere tövbe edip, sevmekten vazgeçemiyorum bir türlü… Beni karası tenime bulaşmış dört duvar arası yalnızlıklara gebe bırakan sevdiklerim; aslında size söyleyeceğim o kadar çok şey var ki… Susuyorum, hep derdiniz ya, senin yaptığın en iyi şey bu diye… Fazlası gelmiyor işte elimden… Affedin… Yine kör bir gece, yine benim sahnede tek kişilik yalnızlığımı canlandıran, hadi şimdi uzatın elinizi… Sıcak bir buse bırakın gözyaşlarım soğumadan yanağıma… Hadi bir kez daha öldürün, ölmeye susamış suretimi…
Derin bir ah çeksem, büyük bir isyan başlar içimde… Biliyorum kendimi, tanıyorum hatta…
Gerçek dışı hiçbir sevdam olmadı,
Kendimi bulduğum da ölmek üzereydim...
Şimdi tüm sözlerimi dudaklarımda tutup sana susuyorum...
Hiç kimse içimde ki bilinmeyen gerçeklerin ortasında kendine bir yüz aramadı,
Oysa ben hep canımı acıtan gerçekleri içimde saklayıp,
Git dedin,
Ve gittim...
Hayat,
Bir düşten diğerine düşmek değildi hiçbir zaman,
Ama sen beni kaç kez ellerinden düşürdün,
Biz
Birbirimizi tanımlayamayan bir cümleydik
Hiç bir lugatta yoktu bu aşkın karşılığı
Tanımsızdık
Hep yarımdık
Hiçbir zaman kusursuz olamadık
Biz seninle bir denklem gibiyiz, çözülemeyen bir geometri sorusu sanki,
Farklı açılardan başlıyoruz ve kesişme noktasında buluşuyoruz,
Ben sana doksan derece düşüyorum, sen kırkbeş dereceyle sabitleniyorsun bana,
Bazen aynı kümenin elemanı oluyoruz, bazen farklı kümelerdeyken kesişiyoruz,
Her sayıya bölündüğümde sen çıkıyorum, sen toplamlarımın sonucu oluyorsun,
Kesirli sayıda pay veriyorlar beni sana, iki bilinmeyenli bir denklem oluyoruz,
Yaşam dışı bir gerçeğin ortasında kendimi ararken anladım,
Bu gri yalnızlığın bana neden bu kadar bağlı olduğunu…
Aslında herkes içinde ki bilinmeyen yalnızlığın,
Kendine yabancı olduğunu düşünür,
Oysa ben yalnızlığımın,
Bana bir beden fazla gelen aşktan sonra sahip olabildiğim en iyi şey olduğunu karar vermiştim,
'Doğdum büyük bir hadise olarak geçmedi kayıtlara
Büyüdüm yalınayak
Ve yüksek' Yılmaz ERDOĞAN
Saatlere bakmaksızın yazıyorum
Karalıyorum gördüğüm herşeyi
Sol yanımın sensizlikte kıvrandığı vakitti,
Ayrılık vedasının dudaklarından döküldüğü an…
Sensiz bir rüyadan uyanmaktı bu,
Mutluluğun kapalı bir kapı ardında son bulması sanki…
Sana gelen her yolda kendimi kaybediyorum sevgili,
'Şehirler ölmek için vardır',
Diyordu şair
Ve başka bir şair,
Şiirleri idama yatırıyordu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!