Dere kenarında
Dalları dereye kardeş bir söğütün altında
Öpmek isterim seni
Dudakların değerken dudaklarıma
Esen melteme vermeli bu arsız ruhu
Kimsesiz bir çocuğun hüznüyle
Bir kuş atımı mesafelerde
Nefes alıp vermeyi unuttuğum
Zamanlar
İnce bir çizgidir
yokoluş
konserve kutularının takırtısıydı çocukluğumuz
iett otobüslerinin körüklerinde
lunaparklar gizliydi
söylenmeye söylenmeye çoğalan bir sırdı sanki
eldivenlerimiz çoraptandı
kardan adamlara
Kocaman bir ağacın yapraklarına
küçük küçük düşen
gün ışığı gibi
ruhum ve bedenim
düşsede boşluğa
gelecek güzel günler gülümsetiyor
V için
şimdi bir şarkı dinlesem
sözlerinde sen..
denizde yüzen bir balık görsem salına salına
kırmızı bir tedirginlik var göğün ortasında
ölüm çoktan iğfal edilmiş
çıkarıp gözlerini yedir martılara
ölümünü görebilmek için
kaldırım taşlarının altındaki
tanrı mezarları çoktan soyulmuş
Her geçen gün benim oluyorsun
Dudakların tanıdık bir iklimin meltemi
Çöl ıssızlığında varlığın bir serap
Doğumunun kaydı yok
Şehrin karanlığında
Adın tanrıya eş….
Sesinde zamanın ağırlığı yok
Bir genç kızın ürkekliği de sen
Ben saçlarını okşayayım
Bir yerlerde rüzgar ürpertsin denizi
Çocuklar gülsün aşk desinler.
Sigara dumanından siyah bir at
Düşlerimin üzerinde dörtnala
Ardında step rüzgârı
Savrulan yelesinde
Ölü düşler
Üzgün gözler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!