Gönlüm sokağının çıkmazlarında,
Sürüklenip durdu senden habersiz.
Karanlık akşamın yalnızlığında,
Saymadım kaç gece geçirdim sensiz.
Bitsin içimdeki dinsin bu hasret.
İbâdete çağrının beş çağına sağırdık.
Kalbimiz temiz bizim, cennette yer ayırdık(!)
Uykusuz üç vardiya köle gibi çalıştık;
Âhireti unuttuk, dünyâ için yarıştık...
İçimi saran sıkıntıyı giderecek,
derdime derman verecek artık hiç bir sebep kalmadı.
Beni umutsuzluk dehlizlerinde sürükleyen,
Ahir-zaman; sen ne denâetsin ne kadar mankurtsun
Şevk bırakmadın içimde yaşamaya dâir
Sabrımla büyüttüğüm nice hayallerime,
Gel tövbeye gönül, gel gelmeden ecel!
Güneş batıdan doğmadan, kıyâmet kopmadan gel...
Ne bir inanç ne bir ümit taşırdım
Sevgiliden yana sevgiden yana
Rabbe dua edip sabırla beklerken
Hiç ummadık bir an geldin sonunda
Bütün hüzünlerim seninle bitti
Kanadı kırılmış kuşa benzedi
Çırpındı, uğraştı varmadı sana.
Yalvardı, yakardı her gün ağladı
İstediğin oldu girdi toprağa!
Bir katre sevgiye muhtâc yaşadı
Güneş yazı getirir bana, kara sevdan yası.
Gülmek sana yakışır, bana gözyaşı!
G ündüz ve geceye muâdil gözlerin.
Ü zülsen bulutlar ağlar be Gülşen.
L aleler, nergisler, güller utanır.
Ş enlenir seni gören bülbüller
E fdâl eder seni, ölmemek için serçeler.
N âdide bir esersin sen, Gülşen.
Sevmedin yâr, canımın canı yandı.
İçimde hasretin, sırtımda hançerin kaldı.
Paslanmış, kırılmış birazda kanlı.
Gözlerim değil yaşlı, günahsız yüreğim yaslı
Bu çağda bu sevda akla zarardı,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!