Çırılçıplak
Bir şehirdir Ankara,
Bi' o kadar da samimi.
Gri tenini
Örtmek için kullanmaz
İpek çarşaf misali
karakteristik histeri,
kekremsi, kaba, kirli hisleri
ve hırs ile bırakılmış
derin yara izleri.
şehrin acizleri,
sihriyle boğazlarken
Dolandırılmış sokaklarda,
Yanlış anlaşılmaktan övünüyoruz
ben ve gece.
Sadece
övünüyoruz ama kibir yok
ne onda ne bende.
**1
Sevebilirsin...
Ama onun için kainat,
mahvettiği hayatların
koleksiyonu...
samanyolu,
Güneşten bir neşter,
Yarıyor bileğini,
Baştan sona.
Bi sonu yokmuşçasına
Yada hep bir sonu varmış gibi.
Kanatları kızıl bir kırlangıç
Dudaklarım kuruyor öldürülmeyi beklerken,
Birileri tarafından, bir şekilde, zamansız.
Soranlara keşke diyor susuyorum.
Göz kırpışlarında dinlenebiliyorum bir tek.
Yetmiyor.
senin yüzünden benim,
benim yüzümden o'yum.
ben ne zamandır o'yum?
onları benliğine
senleştirdiğinden beri.
biz size onlar,
bi' çocuk büyütüyorum içimde
senden habersiz
senin adında...
Adını yazmayı seviyor en çok,
kalem
o küçük piyano parmaklarında...
Geceleri
Uyumak biraz zor
Böyle.
Her nefes alıp verişin,
borçmuş gibi
aileye.
Yeterince zamanımız varmış
gibi konuştun...
Dudaklarına hasretim bitebilir,
Ellerinin her hücresini
öğrenebilirmişim
kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!