Gelme! Bunca ay direnmişken sensizliğe gelme bir daha bu şehre. Kaç ay oldu sayamadım ben. (?) Bitmiyor, dinmiyor bazı acılar. Hafifliyor, belki zaman alışmayı öğretiyor ama hiç yaşanmamış gibi olmuyor işte. Sen ilk günkü gibi hissederken tüm heyecanı, arzuyu Gelme bu şehre.
Ben yoruldum 'isteksiz' direnişlerimden. Yüreğim aksini söylerken mantığımı dinleyip, senden uzak durmaktan yoruldum artık. Gelme bu şehre!
İzmir güzel, sensiz daha güzel demek isterim ama değil işte. Senden sonra isimler girdi yüreğime. Gizlemek mi doğruydu söylemek mi, düşünmeden anlattım sana. Bil istedim olanları. Daha da ümitlenme. 'Bak ben bir yol çizdim kendime, sensiz, hatta başka biriyle. Düşünme beni, unut' demek istedim. Ama nafile. Unut demekle unutulmuyor işte. İşte, işte bu yüzden gelme bu şehre.
Bazen sevmek sevilmek yetmiyor. Bazen... Duygular bu kadar yoğunken geçerli bir nedenim yok ayrılığa dair. Bu yüzden gelme. Ne fotoğrafları yırtıp/silip atabildim, ne de hatıraları. Ne yüzünü unutabildim, ne gülüşünü, ne de teninin sıcaklığını. Her sevda birer tecrübeymiş insana. Ben bir çok şeyi sende öğrendim. İstemesem de hayır demeyi, gözlerinin içine baka baka seni sevmiyorum demeyi... Çok deneyimim var hiç bir şey yapmadan karşımdakini üzmeye dair. Ya da çok güçlüymüş gibi duruşlarımla can yakışlarımı bilirim. Oysa hiçbir şey değil ki karşıdan göründüğü gibi. Ben en çok seni üzdüğüm günlerde üzüldüm. En çok o gecelerde gözyaşı döktüm. Öyle sevmişim ki seni; kendim için üzülmeyi bırakıp, senin adına üzüldüm. İşte bu yüzden gelme!
Ben atlatmışken tüm bu günleri, ince de olsa, yırtık pırtık da olsa bi sünger çekebilmişken üzerine Gelme bu şehre!
“Nerdeydin bunca zaman? ” dedim.
Gülümsedi.
“Ben hep buradaydım” dedi.
“Farklı bedenlerde çıktım karşına. Kimi zaman farklı karakterlere büründüm.”
Tarifi yok kifayetsizliğin.
Kendini, boşluğa bırakıyor
Beden.
Bir yandan huzur,
Sarmalıyor gökyüzünü.
İkilemler üzerinde,
21. yüzyıldayız evlat!
Garip bir virüs,
Sarmış insanoğlunun benliğini.
Ne erkek biliyor yerini,
Ne kadın.
İnsanlar korkuyor
Kalp kırıldı
Gözler, isyanda gördüklerine
Vuslat; akreple yelkovanın yarışında
Ertelenmekte...
Kalp kırıldı
Dudaklar buluşmadan tenle
Sen,
Tamamen
Ben olmuşken;
Yüreğine sarmışken beni
Ben,
Sen olmayı
Bana seni sorma
Anlatamam,
Seçemem ki
Kelimeleri.
Bana seni sevmeyi sorma
Dile getiremem ki
Sen geldin diye tüm bu olanlar
Yüzümün gülümsemesi. sen geldin diye
Her şey sen geldin diye güzel bu günlerde
Gökyüzü, bulutlar, dağlar ve güneş
Hepsi sözleşmişler
Gözlerinden süzülen her damlada
İçin acıyorsa hala
Her şarkıda
Mırıldanıyorsan aşkımızı
Duyduğun her seste
Benden bir tını hissedebiliyorsan
Aşkın,
Sancılarında doğar,
En güzel mutluluklar.
Sanarsın,ağrıdır.
Oysa,
Herbiri okşar yüreğini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!