Kokusu burnuma kadar
Geldide,
Umut doldum,
O elektronik güllerin..
İçindeki, bir yavru kuşun çırpıntısıdır..
O tatlı, o derin, o serin bakışın,
Özümle..
Çivilemesi gibidir bir sarılışın,içine aşkı..
Düştü güneş, kızıllığın içine,
Ardında sakin kıyı yı,kızıllığı ve beni bırakarak..
Süreler kısaydı,
Geceye de soğuğa da gelişine de..
Sahil, adımlarımı sayıyordu,
Sessizce..
Aşılmaz,
Anlaşılır sessizlik.
Yanında gurur,
Su götürmez.
Sonsuz umursamazlık,
Geçitsiz.
Ezel den ebede
Akarmış,
İç titreten
Burun sızlatan,
Buğulardan dönüp,
Su olan..
Kara deliğe kapatılamamış korkularım ellerimde kaldı, artık geç oldu zaman.
Sordum; ‘’Ben hüzün zamanlarında neyi biriktirdim avuçlarımda, neyi kazandım? ’’
Parmaklarımdaki korkuyu avuçlarımda sıktım.
Düşmüşken
Sevi okyanusundaki
Şeytan üçgenine
Kem gözlere
İnat,
Binip tanrıların arabalarına
Sinemamızın sultanı,(Türkan Şoray) NTV de yayımlanan ‘’Sinema Benim Aşk’ım’’ isimli programına geçtiğimiz hafta (5 Şubat akşamı)
Kendisi gibi bir dev oyuncu ve birçok filmde birlikte başarıyla oynayıp Türk halkının hafızasında silinmez sahneleri yarattıkları rol arkadaşını çıkardı.(Kadir İnanır.)
İkisi karşılıklı olunca televizyonun karşısında heyecanı yüksek ve çok zevkli, bitmesini hiç istemediğim bir program oldu.
İki dev’in aynı ekranda görünmesinden önce Sultan bir güzellik yapıp unutulamayan filmin, unutulmaz müziklerini yapan Cahit Berkay’ı da ekrana çıkarmıştı.
Bildim her tadı, ayvayı bekliyorum sabırla ve bilerek.
Ayakta kaldım. Nasıl bir huzurdur anlatamam ki.
Sorguların dibi şimdi geldi. Nereye doğru? Hangi nokta?



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!