ümitsiz hasreti öldüremem ben
ıslanır yanağım sen gelmeyince
şekilsiz suratı güldüremem ben
bükülür dudağım sen gelmeyince
hayalin gözümde ateştir yanar
gözlerinin esiri olduğum o dehşetengiz gün yanaklarındaki gamze denen koridorlarda yürüttün bakışlarımı
ellerinle kelepçeleyip ellerimi hapsettin sevgimi avuçlarına
ve en sonunda kalbinin zindanlarında çürüttün bedenimi
şimdi benliğim kayıp bürosunda bulunmayı bekliyor her aşkın sonrasında,ruhum çoktan gökyüzüne iltica talebinde mülteci....
gururum himalaya sıra dağları gözyaşım muson yağmurlarında kan kırmızı,gönül bahçem mayın tarlası siluetinde,göğüs kafesimde oksijen karbondioksite sitemli
yine yalnızlığın sahilindeyim.....
dolayısıyla sensizliğin dahilindeyim.....
bugün mavisine tecavüz edilmiş ucsuz bucaksız deniz umarsız dalgalarda...med-ceziri hiç bu kadar görmemiştim sakin..
sürgün hayatında martılar başımda dolanıyor, leş kargaları misali arsız.....suskunlar benli vakitlerde dilsiz gibi lakin..
dün yine bakakaldım albümde resmine
kayboldum ansızın o güzel gözlerinde
hayran oldum yeniden melek cismine
kahroldu dilim hep seni andı sözlerinde
bu gece sensiz inan çekilmiyor
ay ışığı pencereme dikilmiyor
kalbe başka sevda ekilmiyor
yaşanmıyor canım sensiz olmuyor
uykusuzum sabaha ulaşılmıyor
yalanmış gülümsemeler
sahteymiş benimsemeler
bir oyunmuş önemsemeler
dursun artık dursun artık
yaram kanı deli dolu
vursun artık vursun artık
gülmeyi sevmeyi unutayım
ateşler içinde alev alev yanayım
bir zalimin eline kalayım
senin aşkından vazgeçersem eğer
bağrıma kurşunlar bir bir dolsun
Düşkünüm ben sana anlasana
Meftunum ben sana kavrasana
Neyleyim katışıksız saf suyu
İçtikçe aynı tat gelir bağrıma
Nasıl dile gelir artık beş duyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!