Boşuna kendimi eyledim helak
Döktüğüm sellere yaşlara yazık
Şu derdi bölüşek yarıya bölek
Döktüğüm dillere dişlere yazık
Gurbet ellerinde kapanıp kaldım
Bülbüller yas tutmuş güllerim hasta
Yazlarım kış oldu sorma baharı
Benden selam söyle vefasız dosta
Gözlerim yaş doldu sorma kahırı
Düşmüşüm elinden biçare derde
Seher vakti yel esende
Yel elerim tane düşmez
Gönlüm yara gel küsende
Sel elerim sana düşmez
Ağlamadım desem yalan
Bir seher vaktinde seyran eyledim
Eser badı sabah yel hazin hazin
Gönül sarayında gönül eyledim
Susar badı sabah dil hazin hazin
Bülbülün sesinden şakıyor bağlar
Bir seher vaktinde seyran eyledim
Eser badı sabah yel hazin hazin
Gönül sarayında gönül eyledim
Susar badı sabah dil hazin hazin
Bülbülün sesinden şakıyor bağlar
Yıllar yılı tozup durdum
Yelden yele yel savurdu
Sahalara çadır kurdum
Elden ele el savurdu
Uzak kalma gel yakın dur
Diyeceğim beni asın
Asan tele yazık olur
Şu yarama tuzu basın
Basan ele yazık olur
Ömür kısa zamanım dar
Esip gürlemenin zamanı değil
Yazıktır incitme gülü dalında
Eğil yüce dağlar yolumda eğil
Yazıktır incitme kulu yolunda
Hayali gözümün önünde yarin
Kaşların yay gibi kipriğin oktur
Vurmaya gerek yok gözlerin yeter
Kanayan sinemde yaralar çoktur
Sormaya gerek yok sözlerin yeter
Kader bir gün güler diye
Beklediğin yetmedi mi
Niye gülmez yüzüm niye
Eklediğin yetmedi mi
Çile çektin ömür boyu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!