İpi kopunca uçurtmanın
Ağlar çocuk
Uçurtması kaçtı diye
O halde özgürlük müdür
Her zaman iplerin kopması
Neden o özgür uçurtmalar can verir
Bir çift göz var aklımda hani kahverengi olanından
Ve öpünce yaraları geçmeyecek bir yürek
Suskun cesaretiyle
İnsan, umut, emek, ekmek hep o bakışın içinde
Büyük bir alev ısıtan ama yakmayan
Ama bir parça gözyaşıyla da kaybolan
Unutamıyorum sevgilimin valizimi hazırlarken katladığı gömlekleri
‘Nerden biliyorsun’ dedim yeni alınmış paketi hiç açılmamış gömlekler gibi
‘Böyle düzgün katlamayı’
‘Ben küçükken babam başka ülkelere giderdi
Kendi boş kollarımdan öğrendim yalnızlığa katlanmayı’ dedi sevgilim
Babası subaydı ve ben askere gittim
Bazen öteki kadına daha çok bağlanır insan, kalp ikizini sevmek yerine.
Bu durum ötekileştirir kendini kendine.
Ötekileştirsin boş ver.
Çorap değil ki yürek, diğer tekini illa ki aramak niye?
Aşk tekiş tüküştür
Yatağın altını üstüne getirseniz de size en yakışan kıyafet,
O sarıldığımız bellerde yolunu şaşırmış parmaklar
Aşk sanışlarımız her uyanışımızı farklı yataklarda
Ben senin için neler neler
Acıtır içimizi ağzımıza mühürlü kilit vuran anlamsız kelimeler
Yalnızlıktır nereye gittiğinin ne önemi olan yer
İki yalnız yolun bittiği noktada kimin için son olduğu bilinmeyen
Çıplak ayağında bir türlü duramayan topuklu kırımızı ayakkbılar
Masanın altında gözbebeklerimle saklambaç oynarken
Çocuksu haylaz daha gizlenmemiş gülümseyişimdir sobelenen
Cennete bu denli yakın olunca ölümü arzuluyor insan
Küçücük ayaklarının altını bas geç üzerimden
Ez yüreğimi sivri topuklarınla
Yastığım lütfen doğruyu söyle bana
O meşhur kocanacak bir yastık sen misin
30 yıldır kafamı koyduğum çukuruna
Sırma saçlı bir başka çukur da ister misin?
İstemezsen de artık kaz tüyünü yolarım
Ne olurdu doktor erken teşhis koyabilse
Karım beni aldatacak diyebilse
Ve aldatıldığından emin olduğunda ayrılsa Madame Bovary’den
N’olurdu Gustave Flaubert
Neden yazmadın bir roman daha sonu bu şekilde biten
Küçücük ellerse dünyamı döndürecek olan
Her şeyi söyleme hazır bir çift dudak
Islanırken kuruyan
Kepenkleri kapanmaya mahkum
Kahverengisi sus diyen
Soluklarımı yüreğiyle dinleyen
Yüzünde, nedenini bilmek istemeyeceğim kadar mutlu bir ifade
Gözlerinde, baktıkça 1-0 yenik başladığım bir aşka davet,
Günü, yeri, saati belli olmayan
Ve o dakika, o adreste bulunmayanı içeri almayan…
Sadece kendimin ilk olmadığını kavramaya yetecek tecrübem
Ve onun bunu anlaması için tecrübesine ihtiyaç bile duymaması
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!