Yatak odasına dönüyorum. Elbiseni asıyorum. Giyiniyorum... Geç kalmamalıyım diyorum... Ama izinliyim ben... Üç gün daha izinliyim... Evde anıları bırakıp kapıyı çarpıp çıkıyorum. Farkediyorum ki şu beş yıl içinde ilk defa mutsuz, umutsuz ve öpücüksüz çıkıyorum evden...Hüzünleniyorum... Yoo hüzünlüydüm zaten; hüznümü katmerliyorum!
Sabah serinliği içimi üşütüyor. Bu hava bile seni hatırlatıyor. Ne çok severdin bu havaları, genzin üşüyecek illa... Nezle olacak olsan bile severdin serin havaları... Sıcaklara düşmandın... Belkide senin sıcaklığın yetiyordu sana; onun için gerek duymuyordun... Caddede akıyor trafik. Hiçbir şey durağan değil ki zaten! Yürüyorum..... Yürüyorum....... Arka fonda korna sesleri var... Sesleri algılamamaya başlıyorum! .. Kendimi mezarlığın kapısında buluyorum. Ne zaman, nasıl geldim buraya? Boş gözlerle bakıyorum. Mezarlık bomboş... Hiç mezar yok... Algılama yetimi yitirdim sanki iyiden iyiye! ... Şu koca dünyada tek sen mi öldün bebeğim? Diğer mezarlar nerede?
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Nasıl acıdı yüreğim..Nerede bir kader aynamı görsem..Kendimden daha çok üzülürüm...
keşke ölüm olmasa ayrılıklar olmasa kalemine sağlık.........
çok güzel bir yazı dizisi okudum...çok güzeldi...
Tebrikler.......Bir dizi güzel bir yazı okudum.Her şey öyle güzel anlatılmış ki.Hiç bir ayrıntı atllanmamış.Çok etkilyeciydi..........Sevgiyle kalın.
......
Yoksun... Yokluğunu ruhumun derinliklerinde hissediyorum.... Bu sensiz ilk ilkbaharım nasıl katlanacağım? Ve yaşam alkış bekleyen bir çocuk hala!
....
GÜZELDI..
KUTLARIM
En doğru olan hayat alkışsız sürebilendir arkadaşım. Hikayen hüzünlendirdi beni.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta