Ansızın çıktım evden önümde dörtlü kavşak
Yön tayini yapmadan pusula döndü sola
Şöyle biraz uzadım ardımda birkaç yavşak
Vakur vakur yürürken dedim hadi hayr ola
Mizacım sert olunca birden tavrımı koydum
Menfaatler uğruna dökülür dünya da kan
Göz yaşları akıyor kahrolsun böyle düzen
Silahlı örgütlerle vuruluyor onca can
Herkes maske takıyor kahrolsun böyle düzen
Hayrullah yetişmiyor mazlumlar zora düşmüş
Karardı gök yüzü zulmü görünce
Aktı üç yüz yıldız, dört gün dört gece
Mazlumun dilin de; Dua tek hece
Soma sen ateşte ömür yakansın
Kara elmas için söndü ocaklar
Göz yaşların akıyor, gamzeli yanağından
Dosta düşmana karşı, izlerini sil de git..!
Zehir olsa sözlerin, bal damlar çanağından
Tatlı sanıp verdiğin, acıları al da git…!
Edirne’den ta Kars’a bozkurt duruşu ile
Yurdun dört bir yanından, çıkıp OAn Geliyor
Hem kalbi, hem dilini, tasdik ettirmiş bile
Öz Oğuz’un kanından, akıp OAn Geliyor
Zaman mekan arama işte meydan da delil
İmanlı sağlam kulun yüreği hep selimdir
Kir tutmuş hislerini kalbi atar diyorlar
Bu dünyada yaşarken hayat boyu salimdir
Ahrete göçtüğünde mutlu yatar diyorlar
İlim irfan yolunda rehberin bulmayanın
Abi dedim selam saldım
Üstad oldu öğüt aldım
Veda ettim her ortama
Ben Yaren’le dostça kaldım
****
Türk’e düşman olanla fingirdeşip oynaştı
Delikanlı takılıp kahpelere mert oldu
Sürü sürü çakalla birlik olup kaynaştı
Bozkurt sessiz kalınca bu yurda namert doldu
Gördük kol kola girip hep birlikte yürüdü
Ay gibi yüzünü saklama benden
Bulutlar ardına gizlenir oldun
Kıskandım döşünde oluşan benden
Sevdamı duyunca nazlanır oldun
İstenmez mi böyle cilveli bir yar?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!