Eyyam sana kazık atsa da
Sözüne el kulak tıkasa da
Vicdanın yanıp kor olsa da
Yürü hakka yürü kul Osman.
Arayı bozar uzun aralık
Dünyada hayat var dediler geldik.
Daha doğunca ağladık malesef,
Ölümde varmış meğer öğrendik
Gündüz, gece dönüyoruz maalesef.
Ben diyen meyletti nefsin arzusuna
Resul-ü kibriya sende mekan tutar
Ey çöllerin mukaddes şehri medinem
Uhud şehitleri uzanmış toprağında yatar
Ey efendilerin şehadet konağı Medine’m.
Meziyetlerin o ilham güneşine
Dost yarenlerin can zümresine
Ulu erenlerin has meclisine
HESAP GÜNÜ VAR
Mizacı karanlık yüz olma
El işini yokuşa vurma
Her deliğe parmak sokma
Hakkın hesap günü var.
Yüreğin duymuyorsa zulme bir acı
İmanından şüphe et bey ,bacı
Takva dedikleri bir iman tacı
Giymeye gayret et Müslüman’ım.
Eşref-i mahlukatsın bu hak aleminde
Koca dünyaya bir şan verdi
Atlı dört nala koşuverdi
Tutsak milletine istiklal verdi
Halaskar paşa Mustafa kemal.
Milli mektepler, ofisler açtı
Cahil bir toy idik zamanın behrinde
Çocukluğumuz geçti o köy yerinde
Belki yoktu katığımız çanak içinde
Meğer kandığımız o gün mutluluk imiş.
Ben filiz veren nevres fidan
Sen ise göğe yükselmiş bir selvi
Kışın dahi hep yeşil kalan
Solmaz bir baharsın öğretmenim.
Körpe duyguların hayranlık abidesini
Şafaklar ışıldıyor şimdi kanlı benzine
Yarın karanlıklarda kalma oğul.,
Öptüğüm al yanak aşkar tenine
Ateş düşerde ben dayanamam oğul.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!