Susuz çöllerde beni, yalnız bıraksan,
Ateşten korlar ile, yakıp kavursan,
Tayfun gibi bu gönlü, atıp savursan,
Sorun olsan tenimde, senden ayrılmam...
Diktiğim o gülleri, elimle söksem,
Ne yalanı severim, ne de söyleyen birini,
Kırmak istemem asla, bir insanın kalbini,
Paylaşırım bir yabancı, insanın da derdini,
Hava atmaya gerek yok, ben buyum işte…
Kendi sorunlarımı, hiç paylaşmak istemem,
Sana yaranmak için, illa ölmek mi gerek,
Sitemli konuşmaya, dayanmıyor bu yürek,
Yerimde sayıyorum, akıntıya gider kürek,
Değirmen taşı gibi, öğütüp beni gittin…
Dağlardan daha yüce, erişilmezdi sevgim,
Zehirler verdin günün, üç öğününde,
Yapraklarımı döktün, bahar gününde,
Çıkardın bir sehpaya, yüz bin önünde,
Toprak renkli saçlarla, astın sen beni...
Çaldın tüm umutları, haince soydun,
Ne gün gösterdin bana, ne de güldürdün,
Yaşadığım her günde, defalarca öldürdün,
Kalbimde yanan koru, bakışınla söndürdün,
Tozpembe rüyalarım, kâbus oldu sayende…
Sevdamızı kıskananlar, bak sonunda güldü,
Bu hasretin yükünü yıllarca, omzumda taşıdım,
Rest çektim bütün evrene, yalnızlıklar yaşadım,
Yokluğuna dayanamadım, hıçkırıklarla ağladım,
Nelerden vazgeçtim ama, senden geçemedim…
Hiçbir şey umurumda değil,sadece sen ol yeter,
Dünya bağışlar inan, sıcak öpüşün,
Yüreğimi söküyor, boyun büküşün,
Meltem rüzgârı gibi, tatlı gülüşün,
Senin için ölürüm, yeter ki gül can...
Vurulup gittim senin, kara kaşına,
Ben ne bir gündüzüm, ne geceyim,
Dile dolanıp duran, eksik heceyim,
Herkes tekme vursun, yere düşeyim,
Senin için, yolda sürünmek de güzel…
Bu nasıl bir aşktır, daha yolun başı,
Uykular kaçmış, gözlerim kan çanağı,
Firarlardayım, beynim asker kaçağı,
Ensemde bileniyor, Azrailin bıçağı,
Son duaları sayıp, seni düşündüm…
Ben seni severken, oldun elin karısı,
Hafif yağmur yağarken, ıslak yollarda,
Senden başkası yoktu, çıkan fallarda,
Mutluluk bulamadım, başka kollarda,
Gözümdeki yaşlarla, seni düşündüm...
Gönlüm seni düşünse, kaynıyor kanım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!