Ortadoğu Kişiliği \ Günce niyetine

Üzerinde yaşadığımız coğrafya, insan kimliğine kendi niteliklerini özene, bezene işlemiş ve zengin bir ürün olan ORTADOĞULU kimlik kazandırmış.
Bu kimliğin çözümlemesini yaptığımızda BİRİBİRİNDEN farkı olmayan tek bir kimlik görebiliriz ve bu kimliği sorguladığımız da aslında EVRENSEL düşüncelere İNSANCA bağlı kalan ve bu nedenle EĞEMENLİK kurmayan ve sürekli SÖMÜRÜLEN, bir toprak gibi işlenen, yabancılaştırılan, bir süreliğine bağımlılaştırılan, aslında bağımsız, bağlantısız ama BÜTÜNLEŞEMEMİŞ bir insan tipini görmüş oluruz.
Bu insan tipi SOSYOLOJİK olarak kişilik sahibidir. Çünkü; paylaşımcı karakteri, birlikte yaşadığı toplumları kardeş görür, komşu görür, misafirperverdir. Bir çok bölgede İMECE’NİN varlığını sürdürmesi. En basit bir YALANA inanıp yardım elini uzatması, DUYGU SÖMÜRÜSÜNE açık ve bir o kadar İNANANDIR.
ORTADOĞU kişiliğindeki insana TEK BİR DOĞRU SÖYLEYİP ardından milyon YALANLARI inandırabilirsin.
Söylediğiniz TEK DOĞRU onun için önemlidir ve o doğruya bağlı kalır. Senet-sepetsiz verdiği sözün ardınadır.
Kendi dışında her dertli ağıta, maniye, destana yürekten ağlar
Kendi düşüncesinden çok RİVAYETLERE inanır.Atalar, dedeler ve hatta YEDİ SÜLALE geriye doğru SOYAGACIYLA övünür ve ATASÖZLERİ ile yaşamını sorgular.
Bu nedenledir ki, yalan-yanlış ne rivayet edilmiş ise yaşamına o hakimdir.
Bu insan tipinin SOSYOLOJİK tanımında TANRI’NIN.yeri kök salmıştır. Öyle ki; kendi dışında bir GÖZLEMCİDİR tanrı. Tanrının olmadığı yer yok. Tanrının bu denli hakim olduğu bu coğrafyada insanlar TANRININ TÜM GAZABINI YAŞAR ama asla isyan etmezler. Çünkü isyan etmek tanrıya karşı gelmektir.
ORTADOĞU insan tipinin BİLİMSEL FELSEFİK tek doğrusu, İnsan; DOĞAR, YAŞAR VE ÖLÜR. Bunun ötesine gidilmez ve geçilmez.
Doğumu bile tanrı vergisi olan insanın ALINYAZISI denilen KADER çizgisine sıkı sıkıya bağlı ASLA ve KITA değişmeyen ve eğer ki, yaşamında KADERİNİ zorlayıcı tavır ve davranış içine giren olur ise de YOLDAN ÇIKMIŞ, rivayetlere göre MELEK olan şeytanına uymuştur.TANRI GÜNAHLARINI AFFETSİN….
Üzerende yaşadığı toprakların misafiri olan ve bu nedenle EV SAHİPLİĞİNİ yabancı uygarlıklar yapar ve bu yabancı uygarlıkların EFENDİLERİNİN kölesi olmaktan gocunmazlar.
Çünkü; GELİP GEÇİCİ BİR DÜNYA nasıl olsa bir gün KARA TOPRAK OLACAKTIR NACİZ BEDENLERİ….
Her doğruları ellerinden alınır, kimyasal değişime uğratılarak yine kendilerine pazarlanır.İnsan STANDARTLARI enstitüleri vasıtasıyla da nasıl insan olunması gerektiği yönünde EĞİTİLİR\yetiştirilirler. Kendilerine yabancılaşmış bir TİP olarak; bağrından çıkmış toprakları küçümseyerek, insanını hor görerek yabancı uygarlıkların EFENDİLERİNE benzemeye çalışırlar. Benzerlerde.
Biri birlerine karşı MANGAL YÜREKLİDİRLER.
Çabuk teslim olan, boyun eğen, pişmanlık duyan, KARAKOLDA DOĞRUYU SÖYLEYİP MAHKEMEDE ŞAŞAN tek insan tipidir bizim insan…

Günce niyetineydi\ Hekim Coşkun