Taş kalpli dediğin bu kadar olur,
Şu kalbime girmen ne kadar zordur.
Senin seçeceğin iki yol vardır,
Ya gel benim ol,ya da beni vur.
Anlamsızlığı hayatın,
Bakma sisli puslu olduğuna,
Aslında koca bir mabed'tir,
Kaptırmış kendini neşe sarhoşluğuna,
O içimde bir cennettir,
Sen de içinde huri.
Anlatılan sevgiler,
Sadece bir kaç kelime.
Gerisi anlatılmaz,
Yaşanmalı her saniye.
En azından,
Artık bu akşamlar korkutmaz beni,
Her günüm huzurlu mutluyum artık.
Galiba ben yendim bu sefer seni,
Kaderim üzgünüm yenildin yazık.
İçimde bir sevgi yaşar gezerim,
İki gözümün iki bebeği,
Biri İstanbul,diğeri sen.
Biri mevlamın hikmeti,diğeri sevgin,
İkiniz de benimsiniz,
İkiniz de sevdiğimsiniz.
Varsa eğer içinde nokta kadar bir vicdan,
Otur da yaptığına bak aklın alacak mı.?
Böyle zalim olunmaz,bu kadar yakmaz insan,
Beni böyle görünce yüreğin yanacak mı.?
Ama yanmaz bilirim zaten kimdi o dersin,
Kendini tanıtır efendim şurdan,
Memnunum efendim ben de Mucurdan.
Bak benim burnumun ucu altından,
Yerler düşürmem haberin olsun.
Anladım efendim saygı duyarım,
Ben daha bir şey yazmadım ki sana,
Daha beni ateşlere attığını yazmadım.
Yazmadım gözünün karasının hançer oluşunu,
İnletircesine beni vurduğunu yazmadım.
Bitmeyen uzun gecelerin yaktığı yüreğimi,
Gözlerim bilir döktüğü yaşları,
Kıymet bilmeyen vefasız yüzünden.
Kabusa döner gördüğü düşleri,
Gidip dömeyen sevgili yüzünden.
Ellerim bilir tutmayan elleri,
Gizemli akşamlarda,
Serin Şile sahillerinde.
Ve o serin gecelerde,
Seni ne çok sevmiştim.
Bazen resort havuz başında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!