1
Mesela adınla başlasın,
Tüm sokaklar.
Vapurlar sesini sayıklasın
Tüm zamanlar.
Kışın esen ayaz yelleri gibiydin
Avucumda buruşmuş ellerin.
Kuytu köşelerde bekleyen derinliğim
Nefessiz kalmışlığımızın son nefesi.
Sen kokardı göğsümün boyun bitişiği
Bir çiçeğim olmalı.
Elimle sulayıp, topragını kendim ektiğim, saksısına yerleştirip helallik istediğim,
Vakitsiz bakabileceğimi umarak, çiçek açmış olsun.
Ektiğinde büyütüleceğini uman bir çiçek.
Kaldırım köşeleri gibi ıssız olmayan,
Bir ayak boyu önümde yürüyüverir anılar
Parmaklarım arasından koşuverir saçların.
Seninle aynı çatı altından bakar gökyüzüm
Bakracımızda; çalkalanmış ayranımsı bulutlar.
Közünde patlıcan tüter şimdi memleketin.
Zaman, lambadaki ışığın rüzgarıyla oynaşır
Sefirler kambur devenin sırtında çarpışır
Vezirlerde vakitlice bir telaş inim inim inletir,
Söz söyleyenlerin diliyle, kör kılıçlar bilenir.
Ne kutlu bir haberdir var edilişinin gayesi,
Niyetlerin en makbul duasıdır iadesi.
Ne kanlar ne kemikler eridi sülietinde,
Ne şiirler dokundu tezgahında,
Ne acılar çekildi acı bilmez sinende.
Adınla uyanıyorum bir seher vakti,
Yürüyorum.
Soğukluğunla yoğruldu zemheri sokaklarım,
Her kaldırıma adım attığımda
Sen çiseliyorsun yanaklarıma;
Meşe tabiatı var içimde, yangın yangın
Nereye tutunsam elimde kalır kızgın ahım
Akarsular içinde tıkanmış göz göz oda
Göz oda içinde yaşar meftun adlı vaha
Sanadır, seninle kavrulan ateşim
Ben sende bir tutam köz idim
Avuçlarında tutunsam yakar
Üflesen kor olurum.
Gözlerine bakınca heyecanlanır
Vakitsiz, gözlerinin pınarlarından içtim
Durdurdu yine kerâhat vakti nefsim
Ahşaptan kanepem yakılmış şimdi
Zamanın ininde bukre’de kalmış sanki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!