Dünya…
bir dilek değil artık,
bir sınav.
Yaşam,
kaderle itişir her sabah.
Huzur diyoruz,
mutluluk diyoruz,
barış…
ama kelimeler kolay,
taşımak zor.
Sevgi,
öğretilmiyor.
Yaşatıyor kendini.
Dersini alırsın,
ya da korkunu büyütürsün.
Denge,
aklın sessiz kaldığı yerde bozulur.
Düşünce sustu mu
hayat bağırır.
Güzellik…
ayna değil.
İçeride bir yer.
İnsanlar kalabalık,
yalnızlık derin.
Korkular çoğalır,
gelecek puslu,
zaman aceleci.
Ama dinle—
Orada kal.
Korkunun bağırmadığı yerde.
Aklın kaçmadığı noktada.
Ne geçmişe gömül,
ne geleceğe sığın.
Orada kal.
Dünya döner,
kader değişir,
insan savrulur…
Sen,
insan kalabildiğin yerde
kal.
Çünkü bazı geceler
ölüm kadar yakındır insana.
Kalp atmaz,
hesap yapar.
Yaşamak cesaret ister,
ölmek bazen kolaydır
ama dayanmak…
işte onu herkes beceremez.
Ben buradayım.
Yaralıyım.
Kırığım.
Ama kaçmıyorum.
Ölümüne sevdiğim bir şey var hâlâ:
insan kalmak.
Ve eğer bu dünya
beni yutacaksa
dik durduğum yerde yutsun.
Son nefesimde bile
şunu söyleyebileyim diye—
Korkuya teslim olmadım.
Yalana eğilmedim.
Kalbimi susturmadım.
Orada kaldım.
Ölümüne.
Yüreğim nerede attıysa
tam orada kaldım.
“Ölüm varsa bile; ben korkunun değil, yüreğimin durduğu yerde kaldım.”
30.12.2025
Sevim Şahin
Kayıt Tarihi : 30.12.2025 21:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!