Onlar geldiklerinde biz yoktuk.
Dal gibi gövdeleri
Tozlu kirpikleriyle geldiler.
Terli dolaklarını bir kez çözmeden
Bir nefeslik dinlence, uyku bilmeden
Kurşunlu gecelerin şafaklarında
Gölgelerini siperlere serip gittiler.
Korku Deresi’nden, Kanlıdere’den
Birkaç yudum içip, göçüp gittiler.
* * *
Onlar geldiklerinde biz yoktuk.
Yirmisine henüz varmış her biri
Arıburnu yarlarında kalmış bedeni
Ateş topu bir şarapnel zamansız almış
Doymadığı gençliğini...
Bir eli pençe gibi kabzasında süngünün
Bir eli hıncıyla toprağı sıkmış
Saros körfezinde donmuş gözleri
Özlem mi, öfke mi öyle ışımış
Son emri bekler gibi hâlâ tetikte
Sol yanında bir misket suskunca yatar
Yari gibi sokulduğu can evinde.
* * *
Onlar gittiklerinde biz yoktuk
Gelişlerinden yamanmış gidişleri
Dağımıza suyumuza göz dikmişler,
Akbabalar gibiymiş gelişleri
Çakallar gibi çığlıklarla gitmişler.
* * *
Biz geldiğimizde oğlum, onlar yoktular…
Diktikleri bayrağın gölgesinde barındık
Düştüler, vermediler; nöbeti biz devraldık
Huzur içinde yatın diyebildik yalnızca
Yıldızlara bürünüp vatanın bağrında kaldılar.
18.03.2004
Nevzat ErkolKayıt Tarihi : 24.10.2005 00:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!