Ömrümce, aynı kadehten içtim seni;
hiç kaybetmedin tadından
yıllara dur dedim, dinlemedi,
onlar ne anlar, sen gibi kadından
Rabbim, öğmüş de, yaratmış seni;
Aya baktım bir de sana
Sanki sizi ikiz sandım
Gözlerimi gözlerinin
Derinliklerine saldım
Hasretleri yırtarak
Bir yaram var ki; kanıyor
kalbimin en derininde
İnleyen kalbim,şikayet bilmez
sonsuz kederinde
Sen; alın yazımsın dedin
Bir ateş yaktın içime
sen, istesen de söndüremezsin
Bu sevdaya, attın beni
vallahi, geri döndüremezsin
Yolun,ecel olsa bile
korkutup, asla sindiremezsin
Öyle kanadı kırık, gönül ki,
Çırpındıkça yarası kanıyor.
Hep yar diye bağrıma bastığım,
Yaramı bir kez olsun sarmıyor.
Ufuklara yaslanmış, yorgun dağlar misali
açsan sineni, başımı yaslasam,
öylece dinlendirsen beni
Ruhumda, yaprak dökümü olsa da,
seni sevmek, benim değil! gönlümün emeli
Aşkınla heder oldu bu can,
Kovsan da yine ayrılmaz gönül kapından.
Beni arsız bir dilenci yaptın,
hiç hicap duymaz mısın yaptıklarından?
Akşamın, mor hüznü, yine çöktü içime;
bunu ben, hep böyle çekerim
nice yıllardan beri dostlarım,
yalnızca, gamla kederim
Bekle beni deyip, bir umut ver;
Aman, göze gelmeyelim,
sonra, eceli olur aşkımızın
mevsimler değişse de,
sevdanın, kokusu yayılır, hep şarkımızın
Yoksun diye, gönlüme, ne günün güneşi,
Bahar bu yıl gülmüyor;
sanki, bir başka hüzün gibi.
Gönül, sararıp solmuş;
kalpte, hicran yarası gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!