Ondördünde mehtaptı gözlerin,
Bakmaya kıyamadığım, gözlerimi de alamadığım.
Fırtına sonrası durgun denizdi bakışların,
Yıktığını, boğduğunu, örttüğünden bi haber.
Çöl ortasında vaha idi gülüşün,
Ben sende sanki koca feyzayı görmüştüm,
Sıcak aşa kavuşması misali bir açın,
Ben o gülüşün bittiği kıvrımdaki bir hiçim.
Su perileri salıncak kurardı
Her bir teline saçlarının,
Ölüp tam ortasına gömülesim gelirdi
O gür kaşlarının...
Bir heycan fırtınası ile öyle sarsıllırdı ki kalbim,
Sensizliği hiçbir katre vermesin dilerdim Rabbim.
Kolların sardığında şefkat ile bu bedeni,
Hiçbirşey artık bana zarar veremez gibi gelirdi.
Güneş bile doğru zamanı kollar,
Doğmak için odama, senden sonra gelirdi.
Anladım fikrinin ulaştığı everest benden çok uzak,
Ama gönül bu, tek bir sözün bile ona tuzak.
Alnıma kondurduğun bir öpücükdü efsun,
Bilirdim artık bu ruh, her türlü pislikten ırak.
Unutmak mümkün müdür seninle her anı geçen,
Yar iremden 'kevser' midir, yaş diye gözünden düşen?
Üzülmeyesin heyhat, asla aşkım değildir yiten,
Ömür dediğin zati o andır, senin koynunda biten.
Kayıt Tarihi : 15.12.2012 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ÖmÜr DeDiĞiN
Her kese gönül verip karşılık bulamamak
Özlenen hiçbir şeye birde kavuşamamak.
Bu duygular içinde ızdırapla kahrolup,
Üzüntü yumağında hayat ömür dediğin.
Canından çok severek bir çok evlat büyütmek.
Yetiştirip onları bir adam edebilmek.
Neticesi onlardan birde hakaret görüp,
Üstüne dayak yemek ikram ömür dediğin.
Hep intizar ederek geçen günleri anmak.
Aynalara bakınca buruşmuş yüzü görmek.
Dayanmak ihtiyacı baston ile dolaşıp,
Ayakta durabilen hayat ömür dediğin.
Tüm neşeli günleri hüzünlerde saklamak.
Duyulmayan seslerle nafile nara atmak.
Ne kadar istenmese ama mecbur da kalıp,
Göz yaşının aktığı hayat ömür dediğin.
Vefalı insanları gönül ağında bulmak,
Hayal olur insanda onları hep aramak.
Melek kılığındaki insanlar şeytan olup,
Cirit atıp gezdiği alan ömür dediğin.
Olumsuz olaylarla hayatta hüküm sürmek.
Bunları kabullenip yaratana şükretmek.
Dünya ızdırabını zevk ile kabul edip,
Olumsuzluğa sabır çekmek ömür dediğin.
Uzun sürse de hayat; bir gün elbet bitecek.
Yapılanlar ne ise hesabı verilecek.
Emaneti teslimde hep bu şuurda olup,
Kul hakkından sıyrılan hayat ömür dediğin.
Geçirilen her günle ölüme yaklaşarak.
Huzur ile yaşarken ölümü hatırlamak.
Bu dünya kulvarından ahrete hızla koşan,
Ezan sela arası yaşam ömür dediğin.
Yaşlılığı anmayıp gençliği hor harcamak.
Kötüyü hiç anmadan iyi olacak sanmak.
Lüks yaşamın ardından huzurevi bulupta,
Kalan ömrü yaşamak gerçek ömür dediğin.
Fani olan hayata daimi tercih etmek.
Onunla mutlu olup bu duyguyla yaşamak.
Her şeye tevekkülle her olmaza şükredip,
İslâmi duygularla yaşam ömür dediğin.
halil müftüoğlu
...bu şiirde aşı tutmuş. fide tomurcuktan çiçeğe durmuş. alkışlıyorum sizi.
...evet ne yazıktır ki yine kaçınılmaz, hayatın bir gerçeği olarak her zaman karşımıza çıkan ihanet ya da verilen değeri ayaklara düşüren tipler (insan diyemedim) bu şiirde payını almış.
...tekrar tebrik eder saygılar sunarım.
o kadar duyarlı ki yüreğin
nasıl anlatsam
kelimeler kifayetsiz kalıyor
teşekkür ederim
böyle güzel bir sunuyu
biz şiir severlerle
paylaştığınız için
TÜM YORUMLAR (12)