Ömür Ağacı Şiiri - Jülide Aslan

Jülide Aslan
44

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Ömür Ağacı

Yuvarlandı,
Yuvarlandı,
Düştü...
Toprağa,
Suya,
Havaya,
Ateşe
Ve kalbe
Ömür ağacının körpe tohumu...
Böylece başladı,
Mevsimler.
Henüz icat olunmamışken
saatler...
Akıp durdu zaman
Doğumdan,
Ölüme doğru...
Önce filizlendi hayat,
Sonra boy verdi,
Düştüğü yerden.
Topraktan semaya doğru...
Uzadı da uzadı,
Nihayetinde
Tohumun kaderiydi büyümek...
Koca bir ağaç olmak!
Ve gölgesinde tüm insanlık.
Henüz yaprakları bile
Kendine yeterli gelmezken
Üstelik...
Fakat ne zamanı kabil gelirdi buna...
Ne de henüz tanışmadığı
Sert ve soluksuz mevsimleri,
Zira büyüdükçe
Anlayacaktı;
Çiceklenmek için
Ağır kışlar geçirmek
Gerektiğini...
Anlamıştı da!
Öncelerde zavallı bir tohum,
Şimdilerde heybetli dalları ile
Göğü kucaklayacak bir ihtişama
Erişmişken,
Anlamıştı...
Toprağa gömülen acıları,
Suya dökülen gözyaşlarını,
Havanın zehrini,
Ateşin yakıcı vehmini
Ve kalbin yıkamakla çıkmayan
İnatçı kirlerini...
Nefret gibi, riya gibi, zul gibi
Yaşadıkça anlıyordu artık
Bazı şeyleri,
Ömür ağacı olmak!
Ne de zor işti değil mi?
Geçiyordu zaman,
Tıpkı daha öncekiler gibi,
Döndükçe mevsimler,
Gücü azalıyodu
Ağacın...
Kalın dallarını,
Derinlere sarılmış güçlü köklerini
Bir bir kemiriyordu hayat,
Hele bir de yaz geldi mi?
Vay haline,
Kuruyan dallarına mı dert yansın?
Yoksa gün be gün eksilen
Vakt-i saatine mi?
Biliyordu artık ömür ağacı,
Ya bir densizin kıvılcımına
Kurban gidecekti!
Ya da çürüyecekti,
Toprağında can bulduğu
Bu tenha köşede,
Biliyordu artık...
Gidiciydi.
Ölümü beş geçeye kurulmuştu,
Tüm saatler...
Belki dönmek de,
Gelmek kadar önemli bir işti...
Ama şu hiç ölmeyecek gibi
Yaşamalar yok muydu?
Ömür ağacı da olsan
En çok o koyuyordu
Bu dünyadan
Bir rüzgar gibi esip gittiğine...

Jülide Aslan
Kayıt Tarihi : 16.4.2025 00:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!