bir şafak vakti varsam kapına
sırtlasam ömürlük günahlarımı
sonra diz çöküp huzurda
dizsem hıçkırıklarımı tesbih taneleri gibi
yalvarsam doyasıya
affet, affet beni..
unuttum artık
yağmurun nasıl yağdığını
göğün maviliğini
güneşin nereden doğduğunu
unuttum kaç zamandır
meleyen kuzunun sesini
ağlamakta güneş
kara kara matem urbaları içinde
karanlık matemin siyah şalı alnımda
matemler ki yeniden doğuşun sancısı
bir ana şefkatiyle titremekte avuçlarımda
uç salıverdiğim kelebek
uçabildiğince
hürce
ak mesajlar getir bana
kanatlarını çırparak
kanayan beynimin
nabız atışlarında kıyametler kopmakta
Rabb’ini bilmek için kendini bil
arıyorum kendimi
felsefenin çıkmaz sokaklarında
Sensizleştiğimden beridir,
sessizleşiverdim..
Ama kalbim sen kokuyor,
bil istedim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!