Vakit ayrılık vakti
İnsanlar doluyor avluya oluk oluk
İkindi vakti, yağmur altında
Annesiz yetim bir çocuk
Bakışları derin, boynu bükük
Sevgi pınarı kurudu, farkında
Islak kaldırımlarına uzandığım gün arkadaş olduk
Ve sırdaş olduk kara bulutların getirdiklerine
Sen ümitsiz, ben yorgun, lambaların sönerken
Sırrımı gömdüm kaldırımlarının ta derinliklerine
Biliyorum, kaldırımlarını emanet ettiğin köpekler
Uzaklardan gelen yolcu
Hangi diyarların tozu var topuklarında
Gördüğün sevdaları anlat bana
Yada güve yemiş kuru ağaçları
Bağdat düştü diyorlar doğrumu?
Demir kartallar uçuyormuş göklerinde
Yalnız bir adam var
Geceleri hep caddelerde
Siyah pantolonu yamalı
Yüzünde hep uzakların özlemi
Ayak sesleri yeri titreten
Yüzü hep yerde
Birbiri ardınca sahili dövüyor dalgalar
Karadeniz’in ıssız bir köşesinde
Her dalga bir sır
Her dalga bir umut
Bir ağıt vardır her dalganın kalbinde
Yüzümde
Acımasız kavgaların izleri var
Yalnızca küçük bir ümit cebimde olan
Sırtımda
Binlerce yetimin gözyaşıyla yürüyor
Ve ben sonumun ne olacağını hiç bilmiyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!