Köroğlu Cidalı önüne çıktı
Heybetiyle bütün meydan titredi
Cidalı hasmına şöyle bir baktı
Düşürdü kılıcı, kalkan titredi
Davası ipotek aldı yarını
Türk özüne döndüğü gün
Örülecek birlik ağı
“Haydi, yürü” dendiği gün
Yıkılacak zulmün çağı
Türk’ün yurdu Türkmen dağı
Ben doğarken senin için ağladım
Hayatın başında seni yaşadım
Hayal dünyasında aktım, çağladım
Gerçeğin dışında seni yaşadım
Sana yakalandım benden kaçarken
Bir vedayı çok görerek ey güzel
“Aşkınla baş başa kal” mı diyorsun?
“Baharın kış olsun, yaprağın gazel”
“Susuz çiçek gibi sol” mu diyorsun?
Bu aşkın çilesi taştan da katı
Medeni mollalar taraf tutarlar
Kürsülere çıkıp nutuk atarlar
Cenneti ipotek almışlar zaten
Cehennemi parselleyip satarlar
10 Ocak 2015-Gaziantep
Oğul sana söyle nasıl kıydılar?
Yüreğime ateşleri koydular
Kim çıkardı yıkılası töreyi?
Kabil gibi kör şeytana uydular
Bahar-ı ömrümü talanlar vurdu
Biz çileye talip olup bu yolda
Nefs-i sıkıntıya keder demedik
Sizinle bir olduk on iki yılda
Hakk’ın düşmanına peder demedik
Yürüdük inkâra göğüs gererek
Konuşta bileyim ne olur susma
Bülbül bu gülizar neden dağınık?
Devrilmiş çardaklar yıkılmış asma
Bülbül bu gülizar neden dağınık?
Onunda içine güman mı girmiş?
Kalu-bela zamanından bu yana
Nice ihanetler gördü insanlık
Maddeye özendi değişti mana
Benliğinden taviz verdi insanlık
Asırlarda kendi kendin aradı
Bu gece düşümde bir sülyet gördüm
Fil miydi, bit miydi anlayamadım?
Hiç cevap vermedi, hatrını sordum
Kul muydu, it miydi anlayamadım?
Ben yaklaştım, kendi ha bire kaçtı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!