Olmamış bir ahlat tadı vardır şiirin,
Kekremsi, dilini burkar.
Hiç bir şiirde geçmedi benim adım,
Ve bir romanda olmadım roman kahramanı,
Seven, şiir yazar dediler,
Sevdiren, okur.
bu gün doyasıya çektim içime,
doyamadığım kokunu.
sen yoktun,
bırakırken çiçeğini.
doyamayasıya çektim kokunu...
yine aceleyle çıkmışsın,
Hadi gel, biz gitmezsek yarım kalır,
Dağda çınarlar, uykuda düşler...
Gitmemiz zorunlu,akşam güneşinin batışını görmeye.
Tut ellerimden, el ele tutuşalım,
Ruhunun alevi tutuştursun bizi...
Çocuklar oyuncaklarını almış belli.
Ne yemek yemek, ne uyku,
hiç bir şey tutmaz ılık bir sevda hissini.
Ana fikrinden ayrılmadan,
paragrafları düzgün,
kenarları ölçülü,
noktalama işaretlerine uyumlu,
ki; resmin siyah beyazdı
devamını göremedim beyazından
seni; mendil satarak beslerdim,
sen kendini satmasaydın
olsaydın da bu şehirde...
verirdim hiç düşünmeden,
hangi lavlardan aldın içimi yakan bu ateşi?
şimdi yaralarıma,
kibrit çöpü uçlarından yapıyorum merhemi...
son yolcusunu da alan geminin,
kılavuzusun kuzgunlarla bir.
kırmızı balıklar yüzüyor,
nar çatlağı yaralarım var,
ruhum mengenede...
kapatmak kabil olmuyor,
kapanmıyor sayende...
kuru ayazlar vuruyor,
yaralarımdan...
Çiçek almıyorum eve,
Biliyorum; çünkü kalıcı değilim bu evde.
Taşınırken diyorum ölürler.
Erteliyorum çiçek büyütmeyi.
Bak bu çok basit bi şey değil mi?
Ama, acı da bi şey...
Ne zaman yağmur yağsa;benim içime dolar.
Her yağmur damlası iri bir hüzün olur karşımda.
Öyle çabuk geçer cinsinden değildir acı...
Serde elbet gençlik vardı olmasına ya,
Yine de her yağmur sıcak bir çay özlemi getirir bana,
Dumanı üstünde, demi yerinde bir çay...
o güzel adamlar, o güzel atlara binip
sabah güneşine doğru gittiler,
alacakaranlığında sabahın.
toplanmıştık köy meydanına,
sabah ayazında şişen gözlerimizi ovalarken.
mecburi uğurlama töreniydi bizimkisi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!