Gel haydi...
Fatih'in İstanbul'a gelişi gibi,
Sev haydı...
Mecnunun Leyla'ya sevdası gibi,
Sar haydı...
Gecenin gündüzü sarması gibi,
Ben sana bir zamanlar yarim derdim,
Yüzün gülsün diye sana gül derdim,
Seninle beraberken sokaklarda,
Aklımdan çıkar giderdi tüm derdim...
Derdim bir nimettir, laledir, güldür,
Daha çocuk yaşlarda başladım
Sana dair şiirler yazmaya İstanbul,
Daha görmeden hayalime kazıdım
Daha gelmeden sevdim seni İstanbul...
Ne var bilmiyorum beni cezbeden sende,
İstanbul gibisin yar,
Gidilmediginde özlenen,
Dönmek bilmeyen bir yolcusun,
Aylarca yolu gözlenen...
Merhaba güzel kardeşim,
Ben Ammar.
Gazze'de çocukluğunu yetişkin gibi yaşayan bir çocuğum.
Ben yağmuru çok seviyorum,
Sizin orda bulutlar karardığında yağmur yağıyor mu?
Çünkü burada, Gazze de ne zaman bulutlar karaya bürünse,
Nereye baksam karşımda sen varsın,
Kurtuluş yok mu senden be güzelim,
Gah gülüşsün ömrüme, gah kahırsın,
Kurtulmak için senden nereye gideyim..
Tut diyorum tutmuyorsun ellerimi,
Bir ruyaydın sen, uyanmak istemedigim,
Bir denizdin sen, maviliğiyle serinlediğim,
Bir güldün sen, demet demet derdigim,
Hey güzellik bak bana,
Bana çevir yüzünü,
Senin için döner dünya,
Bir ettin yarını ve dünü
Güldüğünde gül açar,
Daha dün gibiydi dünyaya gözlerini açışın,
Farkında mısın büyüyorsun artık kızım
Aklımda hala dünya dertlerine ilk ağlayışın
Sen benim can parçam, sen hayat hazzım...
Benim tenim yaralanır senin canın yansa,
Sen alıp vermek istemediğim, ölene dek içimde tutmak istediğim nefessin,
Sen gözlerimin içinde istiflediğim, gözlerimin yaşısın,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!