Özgeçmiş Yazar Hakkında
Ömer Faruk İnce, 15 Ağustos 1996’da Sakarya’da doğdu. Şiirle ilk buluşması ortaokul yıllarında oldu; sözcükleri, insan ruhunun derinliklerini anlama çabasının en güçlü aracı olarak gördü.
2012–2022 yılları arasında İstanbul’un Beyoğlu semtinde yaşadı. Bu yıllar, onun edebiyatla bağını derinleştirdiği, şehrin çok sesliliğinden beslendiği dönemlerdi. 2014–2018 yılları arasında Amerikan M. Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi aldı. 2018’de İstanbul Bilgelik Enstitüsü’nde, Psikoterapist Lütfü Özdemir ve Prof. M. Hakan ...
Kader
Ağlama duvarına işeyen bir kedi gibi,
Uyandı tatlı uykusundan.
Parmak uçlarında keyifle gerindi,
Olasılıklara takılır sürekli tırnağı.
Seçimlerdir onun yünden oyuncağı.
Bu yüz yılı birlikte inşa ediyoruz, dostlarım,
Kavgamız zamana sıkışan unvanlarla.
Yaşamı cesaretle avuçlayanlarınız var, biliyorum,
Padişahlık rüyasına yatanlara inat.
Yaşamı şiirlerle ölümsüz kılanlar var, duyuyorum,
Arrivederci Roma
Arrivederci Roma, kutsal meleklerin şehri,
Romantizm ve şarapla damıtılıyor keyfimiz.
Damla damla aktıkça içine, çekiliyor insan;
Yanımda sevgilim, görkemli aşka tanık oluyor İsa.
Ellerimizi dizlerimize bağlamış bekliyoruz,
Moralimiz bozuk, karnımız burnumuzda.
Balık istifi bir memlekette pinekliyoruz,
Kafamızın tası portakal gibi sıkılmış,
Lastik gibi vicdanla, sünger gibi emekliyoruz.
Cumartesi Anneleri
Boğazında bir yumru,
Ağzında acı tadı talihsiz kaderin,
Yüreklerde biriken hasretin adıdır,
Cumartesi Anneleri.
Kaybedilen çocukların özlemi,
DÜŞ’ÜN
Ertelemeyi bırak,
Yola koyul haydi.
Geç kalmışlığın buhranı seni sarmadan,
Daha geç olmadan,
Yanına senden başka bir şey almadan.
Ekran süremiz artıyor!
Yalnızlaşarak uzaklaşıyoruz beşeri sanrıdan.
Zaman gittikçe daralıyor, bilincimiz tozlu bir sandıkta
Gizlenerek hapsoluyor tüm duygular ve tanrılar.
Yelkovan, akrebin peşinde dolanıyor uzak kaygıdan
Ve sessizce yalnızlaşıyor insan.
GEZİ 11 YAŞINDA
Ben ıhlamur ağacıyım, Gezi Parkı'nda,
Dalları parlak gökyüzüne uzanan,
Köklerim hasretle tutunuyor aydınlığa.
11 yaşına bastım, baharın başında.
Vakti geldi, güneşi içmenin artık,
GÖKÇE ADA VE HÜLYAM
Gökçe Ada, aşkımın en heyecanlı manzarası,
Gökyüzü alabildiğine mavi ve gün batımı kızılı.
İmroz’un eteklerine vuruyor dalgalar, çarşaf gibi sakin.
Karşımda içimi ısıtıyor güneşim, hülyam, kalbim.
Masamızda adanın mahsulleri ve yaş üzüm rakısı,
HASATA HAZIRLIK
Filiz alma vakitleri memlekette,
Hasat telaşı sarmıştır kıranı.
Otlar diz boyu olmuştur çoktan,
Yapılmak üzere artık memlekette ilk tırpan.
Hasada hazırlık telaşı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!