Nerden geldin, nereye gidiyorsun,
Üçüncü kişi..!
Yolunu kim gözler ,kime gidersin,
Sözünü kim duyar ,kime sayarsın,
Kokunu kim özler ,kime sürersin,
Herkesin bir damla yaşı vardı; aktı
Tüyü bitmemiş umutları vardı; uçtu
Bir hasretlik ömrü vardı; bitti
Bir sancı vardı; kalbi kemiren
Aşk sancısı
Müşkülpesentliğe demir atmış;
Gül kokulu rose,
Dikenlerini yollama artık engin kalbime...
Zırhını kuşanmış Rose,
Duygusuz içi boş bir kabuk.
Ne bir ses işitir
Ne de bir dokunuşu...
Etrafında kanatan hârıyla,
Dolaşır yeksüvare...
Bu şehir kara
Bu şehir yalnızlık kokuyor
Mutsuzluk yayıyor etrafına
Bu şehir kıraç
Bu şehir kalpleri yakıyor
Bir çocuk var içimde, sevgiye aç
Tutunacağı bir dal arayıp durur
Yorulmuş ve çaresiz...
Sendeleyerek arar bulunmaz durakları..
Yeter! dedi bir an,
Yüzdüğün sular bile kireçlenir,
Bu soğukluğuna...
Yazdığınla davranışlarının uçurum olduğu,
Yalanlarına ve akşam gibi karanlık kalbine,
Şu gudubet bakışının bir tarifini sor!
Bugün yolcuyum...
Yürüyen umutlara binen hayaller gibi
Güzel ve kırılgan hayatlar gibi.
Sıcak ve kırmızı...
Oksijen yükümle gidiyorum!
Can vermeye saklı umutlarıma...
Ruzgarın taşıdığı güzel koku gibi,
Her düşümde güzele andığım güzel...
Serinlet bir alev gibi yanan gönlümü!
Narin dokunuşlarınla avut yalnızlığımı...
Bir bulutun arkasında saklanmış gibi,
Küçük yıldız utandı yaklaşınca...
Kızardı çehresi, önce andı aşkı
sonra kızdı bu duyguya,
_ içim yanıyor bayım! Dedi.
kollarını açma öyle boşluğa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!