Bir çocuk var içimde, sevgiye aç
Tutunacağı bir dal arayıp durur
Yorulmuş ve çaresiz...
Sendeleyerek arar bulunmaz durakları..
Yeter! dedi bir an,
Pencerenin kenarında durmuş,
Uzağı seyreden bir küçük kuş.
Ağzında ince bir dal ile,
Bekler Ölüm sessizliğiyle.
Bu şehir kara
Bu şehir yalnızlık kokuyor
Mutsuzluk yayıyor etrafına
Bu şehir kıraç
Bu şehir kalpleri yakıyor
Hastanesi telefon, numarasi haptı
Sözleri yarabantli hançer miydi?
Yoksa...
Elif gibi mi sevdi beyaz kefen gibi mi
Güzelmiş tatlı rüyalar buluşlar Komik Anlar....
Koklamak zor gelir
Artık,
Gülden öte gülsüz kalmış,
Bu dikenli denizde
Her nefesinde boğulur
Zarif genç
Değince bana sıcak tenli,
gül kokulu hırsız.
Birbirine dolanır,
Yürümez olur düşüncelerim
Göğsümde bilinmez bir titreme belirir,
Alır bütün konuşkanlığımı.
Zırhını kuşanmış Rose,
Duygusuz içi boş bir kabuk.
Ne bir ses işitir
Ne de bir dokunuşu...
Etrafında kanatan hârıyla,
Dolaşır yeksüvare...
Müşkülpesentliğe demir atmış;
Gül kokulu rose,
Dikenlerini yollama artık engin kalbime...
Gülünü unuttun Rose;
Hem de dalındayken unuttun.
Çöldeki Mecnun gibi,
Zindandaki Tahir gibi,
Sussuz ve çaresiz bıraktın.
Bu Riyakar bahçede...
Ey sevim, denizim,
Yakamozdaki rüyam;
Belki de düşündün benle,
Oysa yoktu sende anahtarı.
Dalgaları izledim durmadan,
Kuytularda kaybolan yalnızlığımı…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!