Olanlar arasında sıkıştım kaldım
Her geçen saniye,her akan yaş ile
Eziliyorum karanlığın ıssızlığın altında
Araftayım bilinmez,gidilmez diyarlarda
Ne tek damla yaş akıyor gözümden
Bugün kendimi mezarlıkta buldum
Ağladım biraz,saklandım ayrıca
Kulak verdim beni kuşatacak toprağa
Bırakmak geldi bir an kendimi oracıkta
Sesler duydum yer altından
"Bir adım mesafe nasıl kilometreler olabilirdi ki?"
Diye sordu kendi kendine genç adam
sevdanın verdiği özlem şuh sesiyle
Gülü seversin de katlanamaz mısın dikenine ?
Dedi ve başladı anlatmaya nefes kadar kısa,ömür kadar uzun hikayeyi
Sahi neydi sevmek ağabey
Hani o dillerde dolanan
Şiirlerde şarkılarda anlatılan
Mendilimde çığlıklarla hep kanayan
En büyük efsunu yüreğin hani
Unuttun mu beni? yüreğim zemheri
Uçamaz ,kanatları donmuş güvercini
Arasında sıradağlar var tutamaz elleri
Savrulur ,yanan yüreğinin külleri
Suyu kurumuş bahçesinin solmuş gülleri
Vakitlerden bir veda vaktidir size bu ey sevdiklerim
Güzel günlerimizden başka hiçbirşey
kalmayacak geriye ve bu beni öldürmekte
İçimde büyük bir korku hatırlanmamaktan öte
Bırakın sussun diliniz konuşsun gözleriniz gerek yok tek bir söze
Bilemedim bu ne iştir
Giden gitmişse bitmiş midir?
Bitti denilen bitebilmiş midir?
Sorulara cevap bulunabilinmiş midir?
Yarım kalan hikayenin yırtılan sayfaları
Karanlık üzerim de
Şimdilerde şiir bile yazasım gelmiyor
Duygular ölüm döşeğinde
Ben ise ettiğim yemini bozmak üzereyim
Hani demiştim ya :
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!