Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık,
İntiharın ebruli ipliğiyle
Bir düğün gecesinde senin
Yakası işlemeli giysinden.
Kapı kapı dolaşıp, etamin ve goblen
Örtüler satan bohçacı ölümden.
Boynuna taktığın eğri taneli
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
"Kuru değnek bile,
Filizlenir sevgimizden..."
Konuşulur o SON,
B/Ölüm bizi bulmadan...
Gel ölümden söz etmeden önce
Bir şeyler içelim seninle...
neler neler konuşulmaz ki
''Ölümden konuşacaktık seninle '':((
Ölümden Konuşacaktık
Evet sırasıdır, ölümden konuşacaktık,
İntiharın ebruli ipliğiyle
Bir düğün gecesinde senin
Yakası işlemeli giysinden.
Kapı kapı dolaşıp, etamin ve goblen
Örtüler satan bohçacı ölümden.
Boynuna taktığın eğri taneli
İki sıra inciden konuşacaktık,
Seni ürküten tren sesinden
Ayı gölgeleyen tekinsiz gecede
Karşımıza apansız çıkıveren
O ihtiyar dilenciden.
Gel ölümden söz etmeden önce
Bir şeyler içelim seninle.
Buğulu bir bardağın içinde,
Buzlu ve limonlu votkayla birlikte
Konuşalım ölümden,
Bir samanyolu olsun masamızın üstünde.
Hadi gel konuşalım,
Sulanmış bir taşlığın serinliğinde.
Akşam sefaları içinde,
Bir masa, birkaç sandalye
Ve ikimiz ölümden konuşalım,
Senin ağzında gül, benimkinde menekşe.
Yarına var mısın söyle?
Doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
Rüzgarın savurduğu tohuma,
Kavağın pamuğuna var mısın,
Bir ağacın kavına,
Deri değiştirmesine yılanın,
Kozadan çıkan kelebeğe,
Hatmiye, atkestanesine?
Hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
Ama ne olursa olsun biz yine
Ölümden konuşalım seninle
Ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde.
Bir bardak çatlarsa durduğu yerde,
Bir aşk ansızın biterse,
Ayna kırılırsa yüzünle birlikte,
Zamanıdır konuşmanın ölümden.
Bir çiçek olağanüstü güzellikte
Açıvermişse bir sabah,
Bir topal aksamadan yürümüşse,
Hadi gel ölümden konuşalım;
Yüzünü al basmış hasetçiden
Ve onun elindeki kuru değnek bile
Filizlenir sevgimizden.
METİN ALTIOK
'bu iklimden
suyun ipeği geçti ey! /
hızlı bir ölüm seçti
ensemizdeki kuğu.../
göz süzdü /
bir vaveylâ ile kararan büyü /
gececil bir işaret /
onulmaz yara.../
ki yanıyordu yıldızlar /
büyüdü gök /
sığmadı hiçbir diyara.../
ölümle denendi şiir /
geceye sıralandık
gülden yaya.../
yana yana /
dirhem dirhem /
kuşandık sözün buğusunu.../...' (Naime Erlaçin)
Ölümü konuşmak bir yana, ölüm bu büyük şaire hiç yakışmadı.
Nur içinde yatsın...
Ruhun şad olsun...
günü şirine ve şairine kocaman tebrikler
haha:)
esek arilari;ip cambazlarinin en dogal dusmanlaridir :)
ölümden konuşmayalım
herkes kendi düşünsün...
iki kadeh votka içelim mesela ...
buzlu*limonlu
zaten düşünce tembeliyiz ya
arada kaynar gider haspam...
istesek de konuşamayız bu şartlarda..
hadi ! herkes kendi düşünsün..
Bir topal aksamadan yürümüş..
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta