Soğuk nefesin ensemde,
Dudaklarımda kelime kırıklıkları..
Yüreğim savaştan çıkmış bir asker,
Ama başı dik! Mağrur..
Ellerim süt kesiği bu gece
Namahremine dokunacağım bu gece..
Bütün eller parmak ısıracaklar
Kendi katilini kendi doğuran kadın
Sahip çık gözlerine!
Bu gece hapsedeceğim hepsini
Kendime...
Dayatacağım ıslaklığımı,
Vücudunun tek terlemeyen dolgusuna..
Tecrite atılmış bu gece utanç.
Koşulsuz çırpınıyor gebermemek için,
Bedenimin avlusunda saçlarına pisleyen kuşlar..
Bakmadan önce bir öncü birlik gönderiyorum irislerine
Fakat daha varamadan sarı lekene!
Kirişlerinde saf değiştiriyorlar..
Şş...Sus!
Edep arama bu gece..
Ar damarımı çatlatıp geldim teninin kokusuna
Limon kokulu güzel..
Sus bu gece.
Ay'ın batışını izleyelim mesela..
Kutup yıldızını bulalım elimizle koymuş gibi!
Saçma sapan lagalugalar yapalım
Ellerim gezsin bedeninde,
Saç tellerini ayıklayayım karlardan..
Bu aramıza girende kim bu gece?
Diri bir yılan olsa gerek
Engereğini kaybetmiş onu arıyor..
Benim kirli geçmişimdir..
Faz dizilimli antenler çekelim uydumuza
Filtresiz kalsın cümleler..
Kesintisiz bağlansın içine sadece beni alsın!
Yüzdeye vursak, hangimiz kaybeder?
Yüzüne vursam, ihtişamını..
Ölmekten vazgeçer, ölümsüz olurmusun?
Tanrı yanlış yapmış!
Biri çıkıp dava etme cesareti göstersin
Ölümsüzlüğü bahsetmeliydi sana
Lokman hekim rivayeti doğruysa eğer
Ve varsa eğer dünya dışında canlılar
Onlardan yardım dilenip,almalıyım
Lokman hekimden ölümsüzlüğü..
Suretini Ay'a vurmuş kadın!
Ölüm değmemeli billur tenine..
Ama Azrail'e verdi siparişi Tanrı,
Bu -Aşk- yasaklanmalı..
Ölüm manşetleri geçilsin üçüncü sayfalara
Kayıt Tarihi : 19.2.2011 19:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!