kâkülü yüzüne düşmüş
bir pencerenin ağzı kadar süslü zaman
gözü hareli bir ağacın dallarının aynası ışık
küçüldüm bir bardak üzüm şırasının
ayağının dibine oturdum
yakut renkli ekinlerin
tepesinden parlarken güneş
kederli saatlerin yıkanışını izliyor bulutlar
bu masalı sevdim bu masalı ben yazdım
kırdım kaderin elmacık kemiklerini
göğsümün ucundan akıttım hüzün
damlacıklarını
değiştirdim rengimi
kurşun rengine boyalı saçlarıma poyraz giydirdim
dağıttım gamı kasveti ölümsüz kahramanlar gibi
dikildim ayağa tüm savaşları kazandım
yenilgilerin eteğine kibrit çakıp
savurdum boşluğa
sesimin kurak bahçesine zambaklar diktim
kış geçti bahar geldi baharla birlikte kelebekler
elimin çizgilerini semire semire büyüyen
karamsarlığı tutup geri dönüşüm
kutusuna attım
artık tomurcuk güller açabilir yüzümde
uğur böcekleri şarkı söyleyebilir
tırnaklarımın turkuaz rengine
zaman yıldız tozları serpebilir
üzerime
.....
hızla gelip geçen bayrama borcum var
babamın nasırlı ellerini tutup getirdi önüme
öyle özlemişim ki saatlerce öptüm
hasret dindi mi hayır aksine
daha çok arttı
bu şiiri sevdim bu şiiri ben yazdım
canı sıkılan okuyabilir dalgınlığa düşen uyanabilir
hepimiz çok kavga ettik çok yorulduk
üstümüzden savaşlar tanklar
hükümetler geçti
hiçbir şeycikler değişmedi
biz değişmedik dünya değişmedi hatta gökyüzü bile
yine kirli oyunlarla değirmentaşlarına sular taşıdık
zamanı çıldırttık umudu küstürdük tarihi yanılttık
dudağı kanamalı gözü kederli çocuklar yetiştirdik
saçını başını yolduk dünyanın
kelleşti yemyeşil tepesi
ayıp olmasın diye
boyuna posuna kaşına plazalar dikip
kusur örttük aklandık
bu ağacı ben diktim
en sivri ucuna ben çıktım
herkese her şeye tepeden baktım
sonra eğildim karşı dağa selam çaktım
eteğinden buzlu sular içtim hayretler ettim
yüzyıllardır aynı yerde dimdik ayakta mağrur
asaletin kitabını yazan duruşunun inceliğine
hayran kaldım
darmadağın aklımı toparlamanın zamanı geldi
ömür dediğin ne kirli çarık yürüdükçe yırtıldı
koştukça parçalandı ufalandı toprağa saçıldı
doğduğumda bu mezarı ben kazdım
bu günbatımlarını ben bitirdim
bu seneleri ben doldurdum
yeniden küçüldüm
uçuyor
sürü halinde sığırcıklar üstümde
gök masmavi yer karanfil tarlası
yüzümde esrik bir sancı
ağzımda süt kokusu
tez annemi bulun
getirin
ellerim öksüz papatyalar salıncağı
kimse dokunmasın
........
404202507:09
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 4.4.2025 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!