Bir inadım kaldı eskiyip değişmeyen,
Bir de kahrolası gururum.
Kelepir bir hayatla, ucube bir dünya arasında
Gidip gelen eski bir taka misali yaşarım, yaşamaksa
Zaten karanlık geceler misâli bahtım
Devamını Oku
Bir de kahrolası gururum.
Kelepir bir hayatla, ucube bir dünya arasında
Gidip gelen eski bir taka misali yaşarım, yaşamaksa
Zaten karanlık geceler misâli bahtım
Ölüme sarılmış bedenler,varlığını unutabilir mi ölümün? Peki tadı nasıldır acep gerçek ölümle anbean ölüp dirilmenin? Ne çok zikrettim ölümü değil mi,tıpkı senin gibi.......
İster dinle son ses,hayatın maviş melodisini,istersen kapat gözlerini ve tıka kulaklarını yaşama....Sen ne yaparsan yap,hayat seni yaşamaktan vazgeçmeyecektir,son nefesine kadar.........Belki ellerinde son nefesini verecektir en değerlin,belki de sen onun kollarında.......Her halükarda bir GÜNEŞ, her sabah doğacaktır pencerenden,ısıtacaktır üşümüş yüreğini.....Sen uyuyor olacaksın belki apaydınlık bir yaşama,rüyaların en derinlerine saklanmışlığınla, belki de çoktan uyanmış olacaksın kimbilir,kurduğun düşten....
Herşey mavi değildir ama yalancı mavi diye bir renk tanımlaması da yapılamaz....Sen görmek istediğini görürsün baktıklarından,bir başkası kendi görmek istediklerini....Mavi sadece ve sadece umuttur belki bir yaşayanın yaşamalık lügatında....Belki de yarınlarına bıraktığı isim belki de dünlerini boyadığı en janjanlısından renk.......Ne mana verdiğinden ziyade o dört harfli renge,gözlerinin değdiğine dokunuşudur ellerinin,mavi,bir umursamaz sanılan kız çocuğunun......
İyi ki seni tanımışım sevgili şair....Çok şey öğrendim hayattan sayende....Ömrüme bisürü renk bulaştırdın,hepsini harmanladım ve adım ebruli :)))))
Yüreğinden sevgi ve tebessümler hiç eksilmesin bir de güven :))))