Mah cemalin seyre doyulmaz
El gibi durma ver elin güzel
Gül sümbül sen olmadan kokmaz
Gel yoluna sereyim güzel
Ayaz gelir çatarsan kaşların
Ne gamlanırsın garip ince ince
Gün gelir senin de yolun uz gider
Ekşitme gönlün ayaz kar düşünce
Elbet bir gün bahar gelir kış gider
Aşılmaz deme çıkmadan dağları
Gece varınca en uzak menzile
Bulutlar şu kurak yerde buluşur
Doldurup da yükünü ince ince
Yağmuru toprağına kavuşturur
Hiç ıslanmamış gibi toprak birden
Eline al nasipsiz ömrümü
Kör olayım sen söyle yolumu
İzine serip varım yoğumu
Şart olsun saklarım seni güzel
Kahve tanesi o gözlerinle
Uzakta durur ışığı yakın
Kör karanlıkları aydınlatır
Ne dem damlasa gönlüme hüzün
Yağmur olup yağar ferahlatır
Yanımda bulunmasa da cismi
Ben toprak olayım sen ise yağmur
Kırkikindi ol düş benim bağrıma
Sen düşende her yanım olsun çamur
Türlü çiçek bitiversin koynuma
Bulutlar başında gökten et sökün
Ezelden gelmiş yalnızlık ondaki,
Cansız olan her nesneyle arkadaş.
Başka türlü de olur muydu; belki...
Sessiz sohbetlerde kendine sırdaş.
Avazı yırtılsa duymaz hiç kimse,
Kör olmuşum sevdanın yangınıyla
Mil çekilmiş iki gözüme yanar
Mest olmuşum hayalin şarabıyla
Her yudumun tadan dillerim yanar
Uzatsam elimi sana değemem
Sanki gün ışığı ufuktan ağrı
Bitmez gölgesine kurban olduğum
Serpili yüzüne baştan ayağı
Sarı perçemine kurban olduğum
Değirmidir çehresi ışıl ışıl
Her yolsuz işte eliniz
Haram bezeli yolunuz
Hırsız katil yoldaşınız
Yetti yalan dolanınız
Yüz yılı çöpe attınız
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!